Erdoğan: Ramazan Bayramı’ndan sonra Şuşa’yı ziyaret edeceğim, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına Erdoğan: Ramazan Bayramı’ndan sonra Şuşa’yı ziyaret edeceğim başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. Erdoğan: Ramazan Bayramı’ndan sonra Şuşa’yı ziyaret edeceğim isimli yazımızın ayrıntı kısmı..
Erdoğan: Ramazan Bayramı’ndan sonra Şuşa’yı ziyaret edeceğim
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi’ne canlı bağlantı ile katıldı.
Konuşmasına “Gönlümüzden geçen siz kıymetli kardeşlerimi kadim Türkistan şehrimizde yüz yüze görebilmekti. Rabb’imden en kısa bir sürede bizleri bu salgın musibetinden kurtarmasını niyaz ediyorum.” diyerek başlayan Erdoğan, korona virüs sebebiyle yaşamını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır dileklerini iletti.
Erdoğan, katılımcıların, baharı ve yeni başlangıçları simgeleyen Nevruz Bayramlarını da tebrik ederek, ortak, kültürel miras olan barış, sevgi ve hoşgörünün sembolü olan bu bayramın tüm insanlığa mutluluk, sağlık ve huzur getirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıl önce kurulan Türk Konseyi’nin birlik ve dayanışma mefkurelerinin en müşahhas hali olduğunu altını çizerek, “İnşallah Türkmen kardeşlerimizin önce gözlemci üye, bilahare daimi tarafsızlık statüsüne halel getirmeyecek biçimde tam üye olarak aramıza katılmasıyla konseyimiz daha da güçlenecektir. Türkiye olarak konsey çatısı altında bu yönde yapılacak çalışmalara her türlü desteği vereceğiz.” diye konuştu.
Bugün Türk İslam düşüncesinin meşalesini yakan Hoca Ahmet Yesevi’nin yaşadığı Türkistan’ı Türk dünyasının manevi başkentlerinden biri ilan etmenin de bahtiyarlığını yaşadıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hepimiz için ahlak ve irfan timsali Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi İslam aşkını kendinden sonraki taliplere aktarmış, ihlas kültürünü Türkistan’dan geniş coğrafyalara yaymıştır. Yetiştirdiği alperenleri Asya’dan Avrupa’ya kadar göndererek insanlara adalet, tevazu, birlik ve dirlik düşüncesini telkin etmiştir. Kalplere ve zihinlere ektiği topumlar, Anadolu’da Yunus Emre’yle, Mevlana’yla, Hacı Bektaş-ı Veli’yle, Şeyh Edebali’yle yeşermiş, Sarı Saltuk’la, Demirci Baba’yla, Gül Baba’yla Avrupa’ya kadar uzanmıştır. Bin yıl sonra hala bize yol gösteren Yesevi’nin adını taşıyan 32 ülkeden 15 binden fazla öğrencinin öğrenim gördüğü Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi hepimiz için iftihar kaynağıdır. Rabb’im o büyük gönül sultanını rahmetiyle kuşatsın, bizleri de Hoca Ahmet Yesevi’nin manevi rehberliğinden ayırmasın diyorum. Dünyamızın yüz yüze kaldığı değişimler Türk Konseyi gibi iş birliği yapılarının önemini daha da artırıyor. Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz müthiş zirve ve akabinde alakalı bakanlarımızın toplantılarında alınan kararlarla ticaret hacmimizde salgının tesirini asgaride tutmayı başardık. Konsey bünyesinde oluşturduğumuz Sağlık Bilim Kurulu bu sürede 6 kez toplandı. Bilim adamlarımız aşı çalıştayında buluştu. Bağımsızlığımızı, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi ilgilendiren meselelerde de kardeşlik hukukuna uygun biçimde dayanışma içindeyiz. Bu vesileyle hassasiyetle üzerinde durduğum aziz kardeşim Sayın İlham Aliyev nezdinde tüm Azerbaycanlı kardeşlerimi, Dağlık Karabağ’daki zaferleri için bir kez daha yine kişiyim, milletim adına tebrik ediyorum. 44 gün süren destansı bir mücadele ardından 30 yıllık işgal son bulmuş, Dağlık Karabağ anavatanla tekrar kucaklaşmıştır.”
Erdoğan, 1918’de Azerbaycanlıların uğradığı Hocalı Katliamına değinerek, katledilen on binlerce kişiyi rahmetle andı.
Erdoğan, “Karabağ’daki Türk yapılarının muhafaza edilmesi ve ihyası için tüm olanaklarımızla Azerbaycan’ın yanında olmaya devam etmemiz önem taşımaktadır. Aynı biçimde bu adımı atarken Azerbaycan’ın bu bölgeyi ayağa kaldırmak suretiyle bütün muhacir kardeşlerimizin yeniden topraklarına dönmesini çok çok önemsiyorum. Temennimiz odur ki en kısa bir sürede Ramazan Bayramı’ndan sonra, Şuşa’yı ziyaret etmek suretiyle kardeşimizle birlikte Şuşa’da inşallah yeni bir bayram yaşayalım.” ifadelerini kullandı.
Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türkleriyle dayanışma sergilenmesinin kardeşliğin gereği olduğunu vurgulayan Erdoğan, senelerdır maruz kaldıkları haksızlıklar ve ambargoların kaldırılması için Kıbrıs Türklerine gereken yardımın esirgenmeyeceğine de inancının tam olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının Türk Konseyi’nin kültür, eğitim, bilim ve spor gibi faaliyetlerine katılımının tecridin etkilerinin hafifletilmesine yardımcı bulunacağını altını çizerek, şöyle sürdü:
“Güç birliği yaparak Kıbrıs Türklerini hak ettiği konuma getireceğimize inanıyorum. Türk dünyası içinde kombine ulaştırma ve taşımacılık olanaklarını geliştirmemiz oldukça önem arz ediyor. Hazar geçişli doğu batı orta koridor üzerinden Avrupa’ya kesintisiz ve engelsiz bağlantıyı elde etmemiz ülkelerimizin stratejik değerini ve refahını da artıracaktır. Konsey bünyesinde bu alanda yürütülen çalışmalara ivme kazandırmalıyız. Uluslararası kombine yük taşımacılığı anlaşmasını neticelendirmak için müzakereleri hızlandırmakta fayda görüyorum. 12 yıllık süreç içinde kurumsallaşmasını tamamlayan Türk Konseyi’nin ülkeler arası saygınlığı da yüksektir. Artık konseyimizi ülkeler arası örgüt olarak adlandırmanın vaktinin geldiğine inanıyorum. Bu husustaki kararı Türkiye’deki zirvede almayı ümit ediyoruz. Kıymetli dostum Başbakan Orban’ın cömert ev sahipliğinde Budapeşte’de açılan Avrupa temsilcilik ofisi Türk Konseyinin bayrağının Avrupa’da dalgalanmasını sağlayarak görünürlüğünü artırdı. Başka ülkeler de konseyimizle iş birliği yapmak ve konseyimize gözlemci olmak istediğini dile getiriyor. Bu bakımdan üçüncü ülkelerle iş birliği formatlarına dair kategorileri ve kriterleri belirlemek maksadıyla yapılan çalışmanın bir an evvel tamamlanması gerekiyor.”
– Konseyin vizyon ve strateji belgesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konseyin uzun vadeli hedeflerini ve vizyonunu ortaya koymak maksadıyla sekretaryanın hazırladığı vizyon ve strateji belgelerinin taslaklarını incelendiğini ifade ederek, ülkeler arası topluma karşı mesaj teşkil edecek bu belgelerin gerçekçi, özlü ve kolay anlaşılır somut hedefleri içerecek biçimde kaleme alınmasını beklediklerini dile getirdi.
Erdoğan, vizyon belgesine ilişkin çalışmanın destek alarak tamamlanması olabilecek olduğu takdirde, Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacak zirvede kabul edilmesinden tatminiyet duyacaklarını kaydetti.
Sekretaryanın bu süreci üye ülkelerin kurumlarıyla yakın eşgüdüm ve istişare içinde yürütmesinin önemini vurgulayan Erdoğan, Türk Akademisiyle Türk Kültür ve Miras Vakfı’nın zorunlu katkı protokollerinin onaylandığını anlattı. Erdoğan, uzun süredir gönüllü katkılarla çalışan bu iki örgüte ait protokollerin bir an önce yürürlüğe girmesinde de fayda gördüklerini dile getirdi.
– “Sekretaryamıza saygınlığına yakışacak bir bina tahsis ettik”
Türk Konseyi’nin verimlilik ve etkinliğinin artırılması, gerekiyorsa sekretaryanın yeni kadrolarla güçlendirilmesi ve çalışma usulleri gözden geçirilerek üye ülkelerle eşgüdümün yoğunlaştırılmasının yararlı bulunacağını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bu çerçevede sekretaryamıza git gide artan saygınlığına yakışacak ve Özbekistan’ın katılımıyla büyüyen ailemizin gereksinimlerini karşılayacak biçimde prestijli bir tarihi bina tahsis ettik. Gerçekten bu bina çok ama çok güzel ve tarihi bir eser olmanın yerinde olduğu konum da herkesi hayranlıkla burada hizmete yöneltecektir. Aziz İstanbul’umuzdaki bu yeni binanın konseyimize hayırlı olmasını diliyorum. 3 Eylül 2018 tarihinde Çolpan-Ata’da gerçekleştirilen 6. Türk Konseyi Zirvesi’nde 4. Dünya Göçebe Oyunları’nın Türkiye’de düzenlenmesine karar vermiştik. Salgın sebebiyle sizlerin de onayıyla oyunların 2022 senesinde yine Türkiye’de gerçekleştirilmek üzere ertelenmesinde yarar göze çarpıyor.”
Liderleri haziran ayında düzenlenecek Antalya Diploması Forumu’na da davet eden Erdoğan, “Forumumuz küresel ve bölgesel meseleler ile ilgili içten ve kapsamlı görüş teatisi yapılmasına katkı sunacaktır. Hepinizin katılımında büyük tatminiyet duyacağım. Konseyimizin 8. Olağan Zirvesi’ni de salgın şartlarının el verdiği ölçüde inşallah 12 Kasım 2021’de İstanbul’da düzenlemeyi ümit ediyoruz.” dedi.
Türkistan Zirvesi’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimize, mutluluk, refah ve esenlik temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.