Memur, Memurlar, Öğretmen, 4/C, 4/B, Sözleşmeli Personel, Sağlık Personeli, Askeri Personel, Emniyet Teşkilatı ile ilgili haberler, kpss yerleştirme ve sonuçları, memur alım ilanları.

MB: Enflasyon düşene kadar faiz, enflasyonun üzerinde tutulacak

0

MB: Enflasyon düşene kadar faiz, enflasyonun üzerinde tutulacak, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına MB: Enflasyon düşene kadar faiz, enflasyonun üzerinde tutulacak başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. MB: Enflasyon düşene kadar faiz, enflasyonun üzerinde tutulacak isimli yazımızın ayrıntı kısmı..

MB: Enflasyon düşene kadar faiz, enflasyonun üzerinde tutulacak

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden kuvvetli göstergeler bir araya gelena ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, kuvvetli dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek biçimde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.” ifadeleri kullanıldı.

Para Politikası Kurulu’nun 15 Nisan’daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Özette, geçen ay tüketici fiyat aralıkları yüzde 1,08 yükseldiği, yıllık enflasyon 0,58 puan artışla yüzde 16,19 olarak gerçekleştiği hatırlatıldı. Yıllık enflasyonun enerji, hizmet ve temel mal gruplarında yükseldiği, gıda grubunda gerileği gösterilen özette, bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları arttığı, eğilimlerin bir miktar gerilemekle birlikte yüksek düzeylerini koruduğu bildirildi.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyat aralıklarının mart ayında yüzde 1,13 arttığı, grup yıllık enflasyonunun 0,96 puan düşüşle yüzde 17,44 olduğu ifade edilen özette, şunlar kayıt edildi:

“Yıllık enflasyonu yüzde 14,98’e gerileyen işlenmemiş gıda bu gelişmede belirleyici olurken, işlenmiş gıdada yıllık enflasyon sınırlı bir biçimde artarak yüzde 19,87’ye yükseldi. İşlenmemiş gıda yıllık enflasyonundaki düşüşte, son haftalarda olumlu bir seyir izleyen taze meyve-sebze fiyat aralıkları öne çıktı. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, meyve ve sebze fiyat aralıklarının mart ayında gerilediğine, diğer işlenmemiş gıda fiyat aralıklarındaki artışın ise yavaşladığına işaret etmektedir. İşlenmiş gıda fiyat aralıkları ise ocak ve şubat aylarındaki kuvvetli artışların ardından, mart ayında bir miktar yavaşlayarak yükselişini sürdürdü. Uluslararası yağ fiyat aralıklarındaki yükseliş eğilimi sürmüş, yurt içi katı-sıvı yağ fiyat aralıklarındaki artışlar hız kesmekle birlikte sürdü. Uzun bir süredir artış eğiliminde olan ülkeler arası tarımsal emtia fiyat aralıklarında son haftalarda daha ılımlı bir görünüm izlenmektedir. Öncü göstergeler, gıda yıllık enflasyonunun nisan ayının ilk yarısında da gerilediğine işaret etmektedir.”

– “Eşel mobil uygulaması, mühim bir enflasyonist etkiyi bertaraf etti”

Özette, enerji fiyat aralıklarının mart ayında yüzde 0,09 ile belirgin bir değişim göstermediği, fakat grup yıllık enflasyonunun baz etkisiyle 3,61 puan yükselerek yüzde 12,43 olarak gerçekleştiği altı çizildi.

Mart ayında tüpgaz ve doğal gaz fiyat aralıklarının yüzde 2,81 ve 0,93 oranlarında artarken, akaryakıt fiyat aralıklarının yüzde 0,69 gerilediği ifade edilen özette, ülkeler arası ham petrol fiyat aralıklarındaki yükseliş ve döviz kuru gelişmelerine karşın, eşel mobil sistemi ve bu sistemin etkinliğini arttıran tavan fiyat uygulamasıyla akaryakıt fiyat aralıklarına yansımalarının önüne geçildiği vurgulandı.

Özette, mevcut durumda eşel mobil uygulamasının, akaryakıt fiyat aralıklarının doğrudan ve dolaylı etkileri dikkate alındığında, mühim bir enflasyonist etkiyi bertaraf ettiği aktarıldı.

Enerji grubu senelık enflasyonundaki yukarı yönlü hareketin baz etkisi sebebiyle nisan ayında da devam edeceğinin öngörüldüğü gösterilen özette, temel mal fiyat aralıklarına ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:

“Temel mal fiyat aralıkları mart ayında yüzde 1,39 yükseldi, grup yıllık enflasyonu 0,44 puan artışla yüzde 22,14 oldu. Yıllık enflasyon, giyim ve ayakkabı ile diğer temel mallarda yükselirken, dayanıklı mallarda sınırlı düşüş kaydetti. Diğer temel mallarda ilaç fiyat aralıklarındaki düzenlemenin sarkan tesirinin bunun yanında döviz kuru geçişkenliğinin yüksek olduğu konuta yönelik bakım-onarım ve kişisel bakım gibi ürünlerdeki fiyat artışları öne çıktı. Dayanıklı mal fiyat aralıkları, tedarik zincirlerindeki sorunlar ve ülkeler arası endüstriyel metal fiyat aralıklarının etkisiyle mart ayında sınırlı bir artış kaydetti. Bu zamanda mobilya ve otomobil fiyat aralıkları yükselirken, elektrikli ve elektriksiz aletlerde fiyat aralıkların gerilemesi grup fiyat aralıklarındaki artışı sınırladı.”

– “Haberleşme hizmetleri fiyat aralıklarının artmasınde, özel iletişim vergisindeki artışların sarkan etkileri belirleyici oldu”

Para Politikası Toplantı Özeti’nde hizmet fiyat aralıklarının mart ayında yüzde 1,26 arttığı, grup yıllık enflasyonunu 0,82 puan yükselişle yüzde 12,56 olduğu altı çizildi.

Yıllık enflasyonun lokanta-otel, haberleşme ve diğer hizmetlerde artarken, kira ve ulaştırmada yatay bir seyir izlediği bildirilen özette, şunlar kayıt edildi:

KAPAT [X]

“Mart ayında lokanta-otel grubu fiyat aralıklarında hastalığa bağlı önlemlerin hafifletilmesine bağlı olarak yüksek artışlar gözlendi. Faaliyetin durakladığı süre zarfında gerçekleşen maliyet artışları fiyatlara yansıtılırken, kapasite sınırlamaları altında git gide artan talep de fiyatlar üzerinde baskı oluşturan bir diğer unsur oldu. Haberleşme hizmetleri fiyat aralıklarının artmasınde, özel iletişim vergisindeki artışların sarkan etkileri belirleyici oldu. Diğer hizmetler içinde gruplandırılan kalemler içinde eğitim ve eğlence hizmetleri yüksek fiyat artışlarıyla olumsuz ayrışmışlardır. Eğlence hizmetleri fiyat aralıklarındaki artışta salgın önlemlerinin hafifletilmesinin yansımaları izlendi. Eğitim hizmetleri fiyat aralıklarındaki artışta ise özel okul fiyatlarındeki geçmişe endeksleme davranışının bunun yanında geçici KDV indirimlerinin sona ermesi etkili oldu.”

– ” Emtia fiyat aralıklarında son haftalarda bir miktar yavaşlama gözlenmektedir”

Özette, TCMB Beklenti Anketi sonuçlarına göre katılımcıların enflasyon beklentilerinin nisan ayında arttığı belirtildi.

Cari yıl sonu enflasyon beklentisinin 1,58 puan artışla yüzde 13,12 düzeysinde meydana gelirken, gelecek 12 aya ilişkin enflasyon beklentisinin 0,79 puan artışla yüzde 11,26’ya, gelecek 24 ay beklentisinin ise 0,37 puan artışla yüzde 9,55’e yükseldiği hatırlatılan özette, enflasyonu etkileyen unsurlar ve riskler ile ilgili şu değerlendirmelere yer verildi:

“Salgına bağlı olarak 2020 senesinde sert daralan küresel ekonomi, destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle toparlanmaya sürdürmektedir. Bu tedavi olma boyunca, özellikle imalat sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme belirleyici olmaktadır. Lakin, devam eden aşılama çalışmalarına karşın salgın hastalığın seyrine ilişkin belirsizliklerin sürmesi küresel ekonomiye ilişkin riskleri canlı tutmaktadır. Bu zamanda, emtia fiyat aralıklarındaki artış eğilimi hız kesti.

Gelişmiş ülkelerde büyümeye ilişkin beklentilerde gözlenen iyileşmeye paralel olarak git gide artan küresel enflasyon beklentilerinin ülkeler arası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Uzun vadeli tahvil faizleri gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. Bunun yanında kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında mevcut öngörülerden daha erken bir sıkılaşmaya neden olabileceğine işaret etmiş; küresel finansal piyasalarda veri hassaslığının ve buna bağlı oynaklıkların artacağı bir döneme girildiği yönündeki görüşünü korumuştur.”

Özette, gelişmekte olan ülkelerin portföy piyasalarına girişlerin bir önceki PPK toplantısından sonraki zamanda, borçlanma senedi piyasalarında artarak devam ederken, hisse senedi piyasalarında daha ılımlı seyrettiği kayıt edildi.

Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklığın gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına yönelik riskleri canlı tuttuğu ifade edilen özette, “Döviz kuru gelişmelerinin de etkisiyle mart ayında üretici fiyat aralıklarında genele yayılan kuvvetli bir artış görüldü. Emtia fiyat aralıklarında son haftalarda bir miktar yavaşlama gözlenmektedir. Bunun yanında tedarik zincirlerindeki aksaklıklardan kaynaklanan enflasyonist etkiler sürmektedir.” görüşlerine yer verildi.

– “Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet kuvvetli seyretmektedir”

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti’nde, ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlendiği, finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen bireysel kredi büyümesinde yükseliş eğilimi görüldüğü altı çizildi.

Talep ve maliyet yönlü enflasyonist etkilerin sürdüği değerlendirmesinde bulunan Kurul’un, Ocak Enflasyon Raporu’nda paylaşılan yıl sonu tahmin hedefi üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirmesini koruduğu aktarılan özette, şunlar kayıt edildi:

“Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı olarak yurt içi iktisadi faaliyet kuvvetli seyretmektedir. Sanayi üretimi ocak-şubat ayları hemen hemensı saygınlığıyla bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,3 arttı ve salgının bu süredeki kısıtlayıcı etkilerine rağmen kuvvetli bir artış kaydederek uzun dönem eğiliminin üzerinde seyretmeye sürdü. İmalat sanayi faaliyetindeki kuvvetli ivme, ara malları ve dayanıklı tüketim mallarında daha belirgin olmak üzere, sektörler saygınlığıyla geniş bir yayılım sergiledi. Bunun yanı sıra, salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir. Şubat ayında tarım dışı istihdam yatay seyretmiş ve katılım oranındaki artışla toplam ve tarım dışı işsizlik oranları 0,7 puan yükselerek sırasıyla yüzde 13,4 ve yüzde 15,3 olarak gerçekleşmiştir. Bu zamanda hizmet ve inşaat istihdamı artarken, sanayi istihdamı geriledi.”

– “İktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler var”

İlk çeyreğe ilişkin açıklanan verilerin, iktisadi faaliyetin potansiyelin üzerinde kalmaya sürdüğine ve toplam talep koşullarının enflasyonist düzeylerdeki seyrini sürdürdüğüne işaret ettiği vurgulanan özette yüksek frekanslı verilerin, kredi gelişmeleri ve kontrollü normal hayata dönme ile iktisadi faaliyetin kuvvetli seyrini koruduğuna işaret ettiği aktarılırken gelecek zamanda salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler olduğu bildirildi.

Özette, ihracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye rağmen, kuvvetli iç talep ve emtia fiyat aralıklarının cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye sürdüği belirtilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Geçici veriler, ithalatın mart ayında birim değer artışlarına ek olarak miktar bazında da arttığına işaret etmektedir. Ocak ayının ikinci yarısından bu yana yavaşlayan altın ithalatının son haftalarda tarihsel hemen hemenlarının da altına inmesi, dış ticaret hadlerinin cari denge üzerindeki olumsuz tesirini sınırlamaktadır. Diğer taraftan, hem Avrupa hem de Avrupa dışına yapılan ihracat artmaktadır. Mevcut eğilimler, yıllıklandırılmış cari dengenin yılın ikinci çeyreğinden bu yana iyileşmeye başlayacağına işaret etmektedir. Kurul, bazı ticaret ortaklarında sıkılaştırılan salgın kısıtlamalarının ve başta otomotiv olmak üzere bazı sektörlerde yaşanan tedarik sıkıntılarının cari işlemler dengesi üzerinde aşağı yönlü risk unsuru olabileceğine dikkati çekti. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürekli olarakliği ve finansal istikrar yönünden cari işlemler dengesindeki seyrin önemine yaptığı vurguyu yineledi.”

– “Politika faizi, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecek”

Para politikası duruşunun, enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceğinin altının çizildiği özette; politika duruşunun, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecin en kısa bir sürede tesis edilip, orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekli olarakliğini sağlayacak sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edileceği aktarıldı ve “Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek düzeyler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya sürdürmektedir. Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki zamanda belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini yüzde 19 düzeyinde sabit tutarak sıkı parasal duruşun muhafaza edilmesina karar verdi.”yorumuna yer verildi.

Özette, sıkı parasal duruşun, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı mühim bir tampon işlevi göreceği belirtilerek, TCMB’nin, fiyat istikrarı temel amacı ışığında elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceği kayıt edildi.

Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden kuvvetli göstergeler bir araya gelena ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar, politika faizinin kuvvetli dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek biçimde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği bildirilen özette, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

“Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir biçimde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kredi piyasası ve iktisadi faaliyete ilişkin göstergelerin bunun yanında döviz kuru oynaklığı ve ithalat fiyat aralıklarındaki gelişmeler ışığında enflasyon üzerindeki talep ve maliyet yönlü etkiler önemini korumaktadır. Yurt içi talep, ülkeler arası fiyatlar ve küresel risk iştahına ilişkin görünüm, ödemeler dengesine yönelik dış finansman ihtiyacı kaynaklı riskleri canlı tutmaktadır. Kurul, para politikasında fiyat istikrarı hedefi ışığında finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten bir yaklaşım sergilemeyi sürdürecektir.”

Özette, kurulun, fiyat istikrarının sağlanması için, kuvvetli bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimine ihtiyaç olduğu değerlendirmesini yinelediği, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği vurgulandı.

 

 

Cevap bırakın