Koronavirüs Aşısı Yaptırmamak Kul Hakkına Girer Mi
Koronavirüs salgını ülkemizde etkisini alınan önlemlerle birlikte azaltmaya başladı. Bu durumun etkisinin sürebilmesi ve koronavirüs salgınının sona erebilmesi için ise Bilim Kurulu’nun açıklamaları ve bu açıklamalara uyulması çok büyük önem arz ediyor. Bilim Kurulu salgınla mücadele için en etkili yöntemin aşı olduğunu açıkladı ve sırası gelen herkesin aşı olması gerektiğini belirtti. Başta devlet büyükleri olmak üzere toplumun hemen hemen bütün kesimlerinden bu tavsiye karşılık buldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Aşı Yaptırmamak Kul Hakkına Girer
Bununla birlikte bazı kişi ve gruplar aşı karşıtlığı yapmaya devam ediyor. Bu gelişmeler yaşanırken Diyanet İşleri Başkanlığından gelen açıklama aşılanmayı başka bir boyuta taşıdı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada “salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul ve kamu hakkı olarak” değerlendirildiğini ifade etti.
Haksız yere bir cana kıymak yasaklandığı gibi bir insana hayat vermek bütün insanlara hayat vermek gibi değerlendirilmiştir. İnsanların kendilerini kendi elleriyle tehlikeye atmaması emredilmiştir. Her hastalığın mutlaka şifasının yaratıldığını bildiren Hz. Peygamber (s.a.s.) ayrıca “Tedavi olun ey Allah’ın kulları!” buyurarak tedavinin önemine de dikkat çekmiştir.
Sabah’tan Burak Çelik’in haberine göre; sağlık otoritelerince “salgın” olarak ilan edilen bir hastalığa karşı gerekli tedbirlerin alınması ve gerekli tedavilerin uygulanması noktasında Müslümanlar üzerlerine düşen görevi yapmakla dinen mesuldürler. Bilimsel usullere uygun olarak üretilen, alanında uzman hekimlerce salgın hastalıklara karşı koruyucu olduğu belirtilen aşıların kullanımı dinen de uygundur.
Buna göre toplum sağlığını tehlikeye atacağı konusunda galip zan bulunan durumlarda gerekli tedbirlere uymamak, kul ve kamu hakkı ihlali olur.”
İslam’a göre canın, insana bahşedilen ve korunup kollanması gereken bir emanet olduğunu ifade eden Diyanet, ” Şu halde bir Müslüman, öncelikle ruh ve beden sağlığını birtakım hastalık ve rahatsızlıklara karşı korumalı ve bunun için elinden gelen her türlü önleyici tedbire başvurmalıdır. Gerek kendisinin gerekse diğer insanların sağlığını tehlikeye atacak tutum ve davranışlardan sakınması Müslüman bireyin önemli görevlerinden biridir” değerlendirmesinde bulundu.
Diyanet ayrıca, Müslüman bireye düşen en önemli vazifelerden birinin kendisi ve çevresindekiler hakkında sorumluluk bilinciyle hareket etmek olduğunu vurgulayarak, “Özellikle hastalığı bulaşıcı ise yayılmasının ve başka insanlara bulaşmasının önüne geçilmeli.
Bu yazıya tepkin ne?
Benzer Yazılar
Yorumlar kapatılmıştır.