Memur, Memurlar, Öğretmen, 4/C, 4/B, Sözleşmeli Personel, Sağlık Personeli, Askeri Personel, Emniyet Teşkilatı ile ilgili haberler, kpss yerleştirme ve sonuçları, memur alım ilanları.

Stalin kimdir? Stalin hayatı ve biyografisi (detaylı bilgilerle)

0

Stalin kimdir? Stalin yaşamı ve biyografisi (geniş bir şekilde bilgilerle), biyografi bu kez siz değerli okurlarımıza Stalin kimdir? Stalin yaşamı ve biyografisi (geniş bir şekilde bilgilerle) başlığı altında geniş bir şekilde bilgiler verelim istedik.. Stalin kimdir? Stalin yaşamı ve biyografisi (geniş bir şekilde bilgilerle) yaşamı ile ilgili tüm detaylar..

Stalin kimdir? Stalin yaşamı ve biyografisi (geniş bir şekilde bilgilerle)

Sosyalist yaklaşımın büyük temsilcilerinden olan Stalin’in yaşamı bi hayli merak edilmekte. Peki Stalin kimdir? İşte tüm ayrıntı kısmıyla yaşamı…

Sovyetler Birliği’nin 20. yüzyıla damgasını vurmuş önderi. Ona sempatiyle mi bakıyorsunuz yoksa öfkeyle mi bilemem ama Josef Stalin ile alakalı ayrıntı kısmı öğrenmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Gürcü asıllı olan ve zor bir çocukluk geçirdiği söylenen önderin yaşadıklarını sizin için bir araya getirdik.

Stalin kimdir?

Josef Stalin (asıl adı Yosif Visaryonoviç Cugaşvili) 21 Aralık 1879’da Tiflis Guberniyası’na bağlı Gori kentinde dünyaya gözlerini açtı. Gürcü asıllı Sovyet önderi ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri (1922-1953) Stalin, 5 Mart 1953’te Moskova’da yaşamını yitirdi.

Lenin’in ölümünden sonra Komünist Parti Genel Sekreteri olarak 1927’de Sovyetler Birliği’nin önderi konumuna geldi. Marksist-Leninist ideolojinin ülkedeki uygulayıcısı oldu. Lakabı, Gürcü dilinde “Çivi” manasına gelen “Koba”dır.

Ekim Devrimi’ni planlayan ve başarıya ulaştıran önderler içinde bulunan, Rus İç Savaşı’nda cephe komutanlığı yapan ve II. Dünya Savaşı’nda muzaffer olan Kızıl Ordu’nun başkomutanı Stalin özellikle 1930’lu senelerda Sovyet ekonomisindeki büyük kalkınma ve II. Dünya Savaşı’ndaki zaferden dolayı Rusya’da mühim bir devlet adamı olarak kabul edilmektedir. Rusya’da yapılan bir ankette 20. yüzyılın en başarılı üçüncü önderi seçildi. Tarihte oynadığı mühim rol bundan dolayı birden fazla tarihçi ve yazarın ile ilgili araştırma yaptığı Stalin’e dair 1108 eser yazıldı. Stalin bu özelliği ile ile ilgili en fazla eser yazılan 17. kişi oldu.

Yosif Visaryonoviç 21 Aralık 1879’da Gori’de dünyaya gözlerini açtı. 10 yaşında rahip okuluna gitti. Burada Gürcü çocuklar Rusça eğitim alırlardı. 12 yaşına geldiğinde geçirdiği iki at arabası kazası sonucu sol kolu sakatlandı ve yaşamı boyunca tam iyileşmedi. 16 yaşında Gürcü Ortodoks Rahip Okuluna gitmeye hak kazansa da, burada “otoriteye karşı başkaldırıp huzursuzluk çıkardığı” için 1899 senesinde okuldan atıldı.

Stalin kimdir?

Josef Stalin’in Adolf Hitler’in intihar haberini duyduktan sonra dile getirdiği söz.

Bu zamanda Stalin, Lenin’in eserlerini okudu ve Marksist bir devrimci olmaya karar verdi. Tiflis’teki RSDİP örgütüne katıldı ve 1901 senesinde Tiflis’te Çarlık askerleri aracılığıyla bastırılan 1 Mayıs gösterilerini örgütledi. Buradan Batum’a geçti ve petrol işçilerinin örgütlenmesinde görev aldı. Mart 1902’de petrol işçilerinin greve gitmesinde etkili oldu. 1903 senesinde Bolşeviklere katıldı. Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi 2. Kongresi’nde kararlı ve devrimciliğe destek veren tavrıyla Lenin’in dikkatini çekti. Böylelikle RSDİP’in ve Bolşeviklerin Kafkas bölge temsilcisi konumuna geldi. Ohranka aracılığıyla sürekli olarak izlense de profesyonel devrimci olarak illegal parti faaliyetlerini yürüttü. Kafkaslar’da özellikle propaganda, grev örgütleme, banka soygunu gibi alanlarda faaliyet gösterdi.​

1905 VE SONRASI

Yosif Visaryonoviç 1905 Devrimi sırasında Tiflis’te bulunmaktaydı. Aralık ayında önce Saint-Petersburg’da yapılması hedeflenen fakat sonradan Finlandiya’ya alınan Bolşevik Konferansına delege seçildi ve 24 Aralık 1905 günü Tampere’de yapılan toplantıya katıldı.

Tiflis’e döndüğünde Çarlık askerlerinin ve Karayüzlerin devrimi bastırdığını ve katliamlara başladığını gördü. Tiflis’i kana bulayan Çarlık Ordusu komutanı General Fyodor Griyazanov’a tertip edilen başarılı suikast saldırısında yer aldı. 1906 yılı Nisan ayında Stockholm’de yapılan 4. Kongreye katıldı. Burada sonradan birlikte çalışacağı Kliment Voroşilov , Feliks Dzerjinski, Grigori Zinoviev, Aleksey İvanoviç Rikov ile tanıştı ve eski dostları Mihail Kalinin ve Stepan Şaumyan ile yeniden buluştu.

15-16 Temmuz 1906 akşamı Yekaterina Svanidze ile evlendi. Bu evlilikten ilk oğlu Yakov dünyaya gözlerini açtı. Bakü’de yeraltı faaliyetlerini sürdüren Stalin, Çarlık fanatiklerina karşı örgütlenmeyi hızlandırdı. 27 Nisan (10 Mayıs) 1907 günü Stepan Şaumyan ile birlikte Birleşik Krallık’a geçerek 5. Kongreye gözlemci delege olarak katıldı. Bu zamanda tifo hastalığına yakalanan eşi Kato 22 Kasım 1907 günü Bakü’de öldü.

Stalin kimdir?

Stalin, Bakü’de olduğu zamanda Müslüman işçiler içinde örgütlenme faaliyeti gösterdi. Parti içindeki işçiler aracılığıyla sevilmekteyse de partili aydınlar aracılığıyla sert mizacı sebebiyle eleştirildi. Bakü’de Çarlık yanlısı Karayüzler örgütü ile mücadele etti ve Bolşevikler için petrol madeni sahibi zenginlerden para topladı. Bu senelerda Kafkasya’daki parti tabanında Lenin’den sonra en etkili kişi olduğu belirtilir.

Kafkaslardan sonra ilk kez 1911 senesinde Bolşeviklerin büyük örgütlerinin olduğu Moskova yahut St. Petersburg’a gitmek istediğini dile getirdi. Bunun üzerine 1911 Eylül ayında St. Petersburg örgütüne katıldı. Ocak 1912’de yapılan ve Bolşeviklerin ayrı bir parti olduklarını açıkladıkları ilk toplantı olan Prag Parti Konferansına delege olmasına rağmen katılamasa da ilk kez Merkez Komitesine seçildi.

Nisan 1912’de St. Petersburg’da Pravda’nın yayına girmesinda görev aldı. Artık yazılarında ve parti içinde Rusça çelik adam manasına gelen Stalin mahlasını kullanmaya başladı. Temmuz ayında yakalansa da sürgün edildiği Sibirya’daki Narym kasabasından kısa bir sürede firar etmeyi başardı.

Bu zamanda Bolşevikler ile Menşevikler içinde birlik sağlanmasını savundu ve Lenin aracılığıyla Polonya sınırları içinde bulunan Kraków’a çağrıldı. Lenin kesinlikle Bolşeviklerin ayrı bir siyasi hatta kalmasını savunuyordu ve Rusya’da bulunan Merkez Komitesi üyelerinden Stalin’i bu görüşe ikna etmeye çalıştı. Stalin Kraków’da olduğu bu sürede Viyana’daki Bolşeviklerin yanına gitti. Burada Mart 1913’te yayına girecek ünlü eseri Marksizm ve Ulusal Sorunu yazdı.

Stalin kimdir?

Şubat 1913’te St. Petersburg’a döndü. Malinovski aracılığıyla burada tuzağa düşürüldü ve 4 yıl sürecek son sürgünü Turhansk bölgesine bağlı ufak Kureika köyüne oldu. Şubat Devrimi’nin patlak vermesiyle birlikte özgür kaldı ve 12 Mart günü Sankt-Petersburg’a geldi.

EKİM DEVRİMİ

1917 Şubat Devriminin ardından sürgünde birlikte olduğu Lev Kamenev, Matvei Muranov ile birlikte Petrograd’a döndü. Şubat Devrimi sırasında Lenin dahil olmak üzere ileri gelen tüm önderler Batı Avrupa ülkelerinde yahut yurt içinde sürgündeydi. Vyaçeslav Molotov ve Aleksandr Şlyapnikov parti yönetimindeydi. Bolşevik yayın organı Pravda’da Geçici Hükümeti şiddetle eleştiriyordu. Daha sonra Petrograd’a ulaşan Stalin, Kamenev ve Muranov Pravda’nın başına geçti. Sürgünde olduğu İsviçre’den durumu takip eden Lenin, İsviçreli komünist Fritz Platten’in aracılığıyla Alman İmparatorluğu ile görüşmelere başladı. Sonunda anlaşma sağlandı ve Mühürlü Tren olarak adlandırılan yolculukla Lenin ve diğer Rus sürgünler Nisan ayı başında Petrograd’a geldi. Lenin gelir gelmez Nisan Tezleri olarak anılan kararlarını ilan etti. Buna göre parti Geçici Hükümete kesinlikle destek vermeyecek, tersine tüm iktidarın Sovyetlere verilmesi için örgütlenecekti. Temmuz Günleri olarak anılan tabandaki işçi ve asker ayaklanmasından sonra geçici hükümet Bolşevikler üzerinde kovuşturma başlattı. Stalin bu sürede toplanan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi 6. Kongresinde Lenin’in Geçici Hükümet aracılığıyla aranması üzerine teklif edilen ve Lenin’in teslim olmasını içeren görüşlere şiddetle karşı çıktı. Kovuşturmaya uğrayan Bolşeviklerin toparlanmasını ve Lenin’in gizli bir biçimde saklanmasını sağladı.

Stalin kimdir?

Bu zamanda Lenin Finlandiya’da yeraltında olduğundan Sverdlov’la birlikte partinin yönetimini üstlendi. Kornilov Olayının bastırılmasından sonra popülerliği müthiş derecede git gide artan Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı aldı. Petrograd’da toplanmakta olan 2. Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi’nde iktidar Lenin öncülüğündeki Bolşeviklere bırakıldı. Kongre Lenin’in başkanlığındaki ilk Sovyet hükümeti olan Sovnarkomu onayladı. Stalin de bu kabinede Milliyetler Halk Komiseri olarak görev aldı.

İKTİDAR

Stalin 1922 senesinde Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri seçildi. Merkez Komite toplantısında alınan bu karar Stalin’in iktidara yürümesinde mühim bir etken oldu. Lenin’in 21 Ocak 1924’teki erken ölümünden sonra kolektif bir yönetim idareyi devraldı. 1927’de I. Beş Yıllık Plan kabul edildi. Sanayi ve tarım alanında ayrı ayrı tespit edilen planın normları bi hayli hızlı bir kalkınmayı hedef alıyordu.

Lenin’in enerjiyi kalkınmanın temeli olarak kabul ettiği komünizm Sovyet iktidarı ve elektirifikasyonla sağlanır sözüne dayanarak enerji yatırımlarına ağırlık verildi. Ağır sanayi üretimine öncelik verildi. Tarımsal alanda ise kolektivizasyona geçilerek topraklar sovhoz ve kolhoz olarak iki kısıma ayrıldı. 210 bin kolhoz çiftliği ve 6 bin tarım istasyonu kuruldu. Bu istasyonlarda 500 bin kadar traktör mevcut hale getirildi. Kolektif üretim tarımsal üretimi yükseltmekla birlikte eski toprak aristokratlarının koletivizasyona katılmayı reddederek sabotaj ve yağma faaliyetlerine başlamaları bazı bölgelerde verimi düşürdü. Özellikle batı Ukrayna’da kulaklar kolektif çiftlikleri yağmalayarak tarlaları ve istasyonları ateşe verdiler. Bu durum bölgede kıtlığa yol açarken Stalin’in sert önlemler almasına yol açtı. Birinci Beş Yıllık Planın hedeflerine dört yıl üç ay gibi bir sürede ulaşıldı.

Stalin kimdir?

1933’te başlatılan İkinci Beş Yıllık Plan zamanında SSCB’de 4500 fabrika ve enerji tesisi yapılarak hizmete açıldı. Üçüncü Beş Yıllık Planın 1938-1941 içindeki zamanında 3000’e yakın sanayi tesisi kuruldu. Böylelikle II. Dünya Savaşı öncesi planlı zamanda 9000 dolayında büyük ölçekli sanayi tesisi açılmış oldu. 1940 yılı sonunda SSCB ağır sanayi üretimi 1913’tekinin 12 katına ulaştı.

SİYASİ MÜCADELELER

Sovyetler Birliği’nin ilk önder kadrosu, tarihteki ilk işçi sınıfı devletinin istikamet yönünü tayin ederken önceden tarihte benzer bir örnek olmamasının türlü sıkıntılarını çekti. Ayrıca kendisine karşı olan kapitalist devletlerce çevrelenmiş olması onu zor bir durumda bıraktı. Lenin’in ölümünden 1930’lu senelera kadar süren derin tartışmalar, yargılamalar, kısmen emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin Sovyetler Birliği üzerindeki oyunlarının bir sonucu olarak yaşandı. Lenin’in ölümünden sonra ilk büyük ayrılık 1923 sonunda Troçki ile Stalin içinde yaşandı. Temel konu sanayileşmeydi. Troçki ve dostları NEP politikasına karşı çıkıyorlardı ve “sol” sapmayı oluşturdular.

Stalin kimdir?

Buna karşılık Buharin, Rykov ve ekibi NEP’i destekliyor ve sağ sapmayı temsil ediyordu. Bu iki grup Stalin’in ana muhalifleriydi. Stalin 1924 sonunda Troçki’nin “kesintisiz devrim” tezine karşı çıktı ve tek ülkede sosyalizm tezini benimsedi. Zinovyev ve Kamenev ayrışma da bu noktada gerçekleşti. 1926 başında Zinoviev ve Kamenev Troçki’ye katıldı. Troçki ve öncülüğündeki “sol” muhalefet üyeleri 1927 sonlarındaki 15. Kongre’de Sovyet zıtı tutumlarından ötürü partiden ihraç edildi. Zinovie ve Kamenev hatalarından pişman olunca 1928’de partiye geri kabul edildi. Troçki ve fanatikleri ise 1929’da sürgüne gönderildi.

Stalin’in ekonomik programlarının başarılı olması ve Sovyet iktidarının sağlamlaşması muhalefette umutsuzluk yarattı. 1930’larda hem Troçkist hem de “sağ” muhalefet birleşti ve sabotaj, suikast ve çeşitli komplolara başvurarak Sovyet iktidarına karşı girişimlerde bulundular. 1934’te Politbüro üyesi Kirov suikasta uğradı. 1934 ile 1938 içinde bir dizi komploda bulunuldu. Bu komploların sorumluları Moskova Davaları ve Tuhaçevski Olayı gibi çeşitli davalarda yargılanıp cezalandırıldılar. Stalin’in ölümünden sonra Kruşçev, iktidara geldiği ilk parti kongresinde hiçbir ispat göstermeden bu davaların düzmece olduğunu ve gerçekte herhangi bir komplonun olmadığını iddia etti. Lakin tarafsız araştırmalar Kruşçev’in Stalin’e yönelttiği tüm savların asılsız olduğunu ortaya koydu.

Stalin kimdir?

PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Stalin, parti örgütünü, işçi sendikalarını ve Merkez Komite’yi demokratikleştirmek için 1936’da bir Anayasa hazırlanması çabalarında bulundu. Bu Anayasa’nın ana taslağına, onun isteğiyle; eşit, kapalı oy ve açık sayım ilkelerine uygun seçimlerin yapılması konuldu. Bunun yanında Stalin parti yöneticilerini halka karşı sorumlu yapmaya çalışıyordu. Seçimlerde birkaç aday yarışacak, çarşaf liste olmayacak, seçmen istediği adayın üstünü çizecekti. Lakin Stalin’in bu isteği Politbüro’da, Merkez Komite’de ve yerel parti yöneticileri içinde destek bulmadı. Devrim senelerının, iç savaşın, kolektivizasyon senelerının her türlü cefasını çekmiş ve çoğu eğitimsiz olan parti yöneticileri Stalin’in bürokratikleşmeye karşı verdiği savaşa direndi. Esas sorunun parti içi demokrasi değil ülke içindeki düşmanlar olduğunu savunarak seçimleri ikinci plana ittiler. Daha sonra yaşanan gelişmeler bu tartışmanın geri plana itilmesine yol açtı. 1937’de yapılması hedeflenen çok adaylı ve rekabetli Merkez Komite genel seçimleri, sabotajlar yüzünden çarşaf listeyle yapıldı. Sadece sendika ve parti seçimlerinde rekabete izin verildi. Stalin’in 1936’da partiyi ülke işlerinden çıkarma ve ülke işlerini partiden ayırma çabası İkinci Dünya Savaşı sebebiyle yine ötelendi. 1950’lere geldiğinde tekrar demokratik seçimler yapma girişiminde bulunmaya çalıştı. Lakin bu çabası gene Kruşçev gibi Politbüro üyelerinin çoğunluğunun muhalefetinden dolayı engellendi.

Stalin kimdir?

MEZARI VE DOĞDUĞU EV

Stalin öldükten sonra naaşı Lenin’in naaşının yanında kaldırıldı. Lakin 31 Ekim 1961 tarihinde alınan kararla naaşı Kremlin Duvarı Mezarlığına defnedilmiştir. Doğduğu ev Gürcistan’ın Gori kentinde bulunan Stalin Müzesi kompleksi içinde korunmaktadır. Gori kentinde kendisine ait heybetli bir heykel de kent meydanında bulunmaktaydı. 1950 de dikilen 6 metrelik dev heykel, 25 Haziran 2010 tarihinde sessiz sedasız bir biçimde kaldırıldı. Gürcistan’da Mihail Saakaşvili’nin seçimlerden yenik ayrılmasının ardından ülkede büyüyen Saakaşvili icraatlarına karşı çıkma hareketi neticesinde Gori’deki Stalin heykeli yeniden yerine konmuştur.

Stalin kimdir?

ESERLERİ

  • Anarşizm mi Sosyalizm mi?, 1907
  • Marksizm ve Ulusal Sorun, 1913
  • Leninizmin İlkeleri, 1924
  • Troçkizm mi Leninizm mi?, 1924
  • Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm, 1938
  • Leninizm Üzerine, 1946
  • Marksizm ve Dil Üzerine, 1950
  • SSCB’de Sosyalizmin Ekonomik Sorunları, 1952

Ayrıca Stalin’in gençken yazdığı şiirler özellikle Gürcistan’da sıklıkla bilinmektedir.

İŞÇİLERİN ÖĞRENCİSİ, PROLETARYANIN ÖĞRETMENİ: JOSEF STALİN

Stalin ise bir konuşmasında kendisini şöyle anlatmıştı:

“Yoldaşlar! İzninizle her şeyden önce, burada işçi temsilcileri aracılığıyla yapılan karşılama söylevlerine dostça teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

Sizlere şunu tüm içtenliğimle ifade etmeliyim ki yoldaşlar, burada aldığım övgülerin yarısını bile hak etmiş değilim. Anlaşıldığı kadarıyla ben, Ekim’in kahramanı, Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin önderi, Komintern’in önderi, tanınmış bir yiğit ve daha kim bilir nelerim. Bütün bunlar saçma yoldaşlar ve tamamen gereksiz bir abartma. Bu tonda, genelde, ölmüş bir devrimcinin mezarı başında konuşulur. Benim ise ölmeye daha niyetim yok.

Bu nedenle, eskiden ne olduğumun ve Partimizde bugünkü konumumu kime borçlu olduğumun gerçek resmini yeniden çizmek zorunda hissediyorum kendimi.

Stalin kimdir?

Arakel A. Okuaşvili. Yoldaş burada, vaktiyle kendisini benim öğretmenlerimden, beni de kendisinin öğrencilerinden biri saydığını dile getirdi. Tamamen doğrudur yoldaşlar. Ben, Tiflis Demiryolu Atölyeleri’nin ileri işçilerinin bir öğrencisiyim ve gerçekte de öyle kalacağım.

İzninizle, biraz geçmişe dönmek istiyorum.

Demiryolu atölyelerinden bir işçi çevresinin ilk kez bana verildiği, 1898 yılını anımsıyorum. 28 yıl önceydi. Sturua yoldaşın evinde, Cibladze ( o da o zamanki öğretmenlerimden biriydi), Çodrişvili, Çaydze, Boçorişvili, Ninua ve Tiflisli diğer ileri işçilerin varlığında, pratik çalışmada ilk dersimi alışımı anımsıyorum. Bu yoldaşlarla karşı karşıya geldirdığında, o zamanlar epey gençtim. Belki o zamanlar, bu yoldaşların birçoğundan biraz daha balakalıydim, ama hiç şüphesiz pratik çalışmanın acemisiydim. O vakitler burada, bu yoldaşların içinde devrimci karşılaşmada ilk deneyimimi edindim. O vakitler burada, bu yoldaşların içinde devrimin çırağı oldum. Görüyorsunuz, ilk öğretmenlerim Tiflisli işçilerdi.

İzninizle, onlara içten, dostça teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. (Alkışlar)

Daha sonra, çalışmak üzere Parti iradesiyle Bakû’ye gönderildiğim 1907–1909 senelerını anımsıyorum. Petrol sanayi işçileri içinde üç yıllık devrimci çalışma beni savaşçı ve yöredeki pratik çalışmanın yöneticilerinden biri olarak çelikleştirdi. Bir yandan Vatsek, Saratovets, Fioletov ve diğerleri gibi Bakûlü ileri işçilerle ilişki içinde, öte yandan işçilerle petrol sanayicileri içinde en ağır çatışmaların fırtınası içinde, ilk kez, büyük işçi kitlelerine önderlik etmenin ne demek olduğunu anladım. Böylelikle orada, Bakû’de devrimci karşılaşmada ikinci büyük deneyimimi edindim. Orada devrimin kalfası oldum.

İzninizle, Bakûlü öğretmenlerime içten, dostça teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. (Alkışlar)

Hapishanelerde ve sürgün yerlerinde dolaştıktan sonra nihayet, Parti iradesiyle Leningrad’a gönderildiğim 1917 yılını anımsıyorum. Orada, Rus işçilerinin etrafında, bütün ülkelerin proleterlerinin büyük öğretmeni Lenin yoldaşın yanı başında, proletarya ile burjuvazi içindeki büyük muharebelerin fırtınası içinde, emperyalist savaş koşulları altında, ilk kez, işçi sınıfının büyük partisinin önderlerinden biri olmanın ne demek olduğunu öğrendim. Orada, Rus işçilerinin etrafında, ezilen halkların kurtarıcısı ve tüm dünya proletaryasının öncü savaşçısının etrafında, devrimci karşılaşmada üçüncü büyük deneyimimi edindim. Orada, Rusya’da, Lenin’in yönetimi altında, devrimin ustalarından biri oldum.

İzninizle, Rus öğretmenlerime içten,, dostça teşekkürlerimi ifade etmek ve büyük öğretmenim Lenin’in anısı önünde saygıyla eğilmek istiyorum. (Alkışlar)

Çıraktan (Tiflis) kalfaya (Bakû), kalfadan devrimimizin bir ustasına (Leningrad) devrimci öğrenimimin okulu budur, yoldaşlar.

Abartmasız, gayet dürüstçe konuşmak gerekirse, eskiden ne idiğimin ve şimdi ne olduğumun gerçek resmi budur, yoldaşlar. (Alkışlar, şiddetli bir tezahürata dönüşür.)”

Cevap bırakın