Enver Altaylı kimdir? Nerelidir? Kaç yaşında? – İddianamesi

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, FETÖcü olduğunu iddia ederek ağır eleştirilerde olduğu Buğra Kavuncu’nun Özdağ ile ilgili şikayetçi olması üzerine İYİ Parti’de yaşanan gerginlik sürdürmekte. Enver Altaylı’nın yeğeni olduğu öğrenilen Buğra Kavuncu FETÖcü mü sorusu herkes aracılığıyla merak konusu olmuşken Enver Altaylı’nın yaşamı da çevredeki insanlar aracılığıyla araştırılmaya başlandı. Özbek Türkü olduğu bilinen ve FETÖ soruşturması kapsamı içinde şu an cezaevinde tutuklu bulunan Enver Altaylı kimdir? Nerelidir? Enver Altaylı’nın iddianamesi ve yeğeni Buğra Kavuncu ile ilgili araştırılan her şey haberimizin detay kısmında!

ENVER ALTAYLI KİMDİR? NERELİDİR? KAÇ YAŞINDA? HAYATI

Özbek Türkü Şakir Han, Sovyet rejiminden kaçarak Türkiye’ye sığınıp, Adana’ya yerleşerek ‘Altaylı’ soyadını aldı. Aynı zamanda Türkistan’dan kaçan ve yine Adana’ya yerleşen Abdurrahman (Kavuncu) Hoca’nın kızıyla evlenen Enver Altaylı, 1944 senesinde bu evlilikten dünyaya geldi.

Resmi olmayan kaynaklara göre baba Şakir Altaylı, Türkistan’da Enver Paşa’nın emrinde çalıştı ve bundan dolayı oğluna da onun ismini verdi. Diğer oğullarına ise o İttihat Terakki’nin diğer kuvvetli önderleri Cemal ve Talat’ın isimlerini verdi.

1958 senesinde askeri liseye başlayan Altaylı, Harp Okulu’na geçtiği zamanda dikkat çeken bir karakterdi. Ailesinin etkisiyle sıkı bir antikomünistti. Albay Talat Aydemir’in darbe girişiminde Harp Okulu’ndaki tesirli öğrencilerdendi. Bundan dolayı sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı. Harp Okulu’ndan atıldı. Hukuk Fakültesi’ne başladı. Bu zamanda Hergün gazetesine gidip geliyordu.

Kendi anlatımına göre CIA’nın Türkiye yöneticisi Ruzi Nazar ile de orada tanıştı. Nazar, Özbek asıllı olduğunu söyleyince hemen kaynaştılar. Altaylı’nın bundan sonraki kariyeri Ruzi Nazar’ın dokunuşuyla ilerleyecekti. Bir dernekte çalışırken Nazar onu MİT Müsteşarı Fuat Doğu’ya tavsiye etti; Doğu da Altaylı’yı MİT’e aldı. Altaylı ‘Sovyetolog’ olarak eğitildi.

Altaylı hemen hemen 5 yıl görev yaptığı MİT’ten 1973 senesinde ayrıldı. Önce Almanya’da sonra Orta Asya’da ‘sivil toplum’ alanında faaliyet gösterdi. Siyasetçilere de yakındı. Türkeş’e, Özal’a ve Demirel’e danışmanlık yaptı. Ama ismi hep karışık ve karmaşık olaylarla birlikte anıldı. 2013’te ‘CIA’nın Türk Casusu: Ruzi Nazar’ adlı bir kitap yazdı. Nazar’ı merkeze alarak soğuk savaş dönemini anlattı. Kitap yayımlandığında Ruzi Nazar 96 yaşındaydı ve Antalya’da Altaylı’nın komşusuydu.

FETÖ’nün darbe girişiminden sonra Altaylı’nın ismi bir kez daha gündeme geldi. Zaten 90 senelerdan bu yana Gülen okullarının Orta Asya’daki okullarıyla yakında zamandan ilgilenmişti. İfadesine göre bunu kendisinden, dönemin Başbakanı Turgut Özal istemişti.

ENVER ALTAYLI İDDİANAMESİ 

Enver Altaylı iddianamesinde, Bugün FETÖ’nün ‘ikinci adamı’ olarak anılan Mustafa Özcan ile de o zamanlarda tanıştığını dile getiriyor. Özcan ile o dönem başlayan tanışıklığı hep devam etmiş. Bunun bunun yanında aynı davada yargılandığı damadı Metin Can Yılmaz için kızını istemeye gelenler içinde Özcan da vardı… Özcan FETÖ bağlantısı ve yardım iddiasını hep reddetti.  Zaman’a verdiği bir röportajında ise Gülen’e ‘stratejik’ bir değer yükleyerek ondan “Orta Asya’da Türk jeopolitiğinin içini dolduracak insan” diye bahsediyordu.

Altaylı’nın ilk kez Hecip Hablemitoğlu’nun Köstebek adlı kitabı hazırladığı zamanda tehdit edilmesiyle gündeme geldi. Eski milletvekillerinden Halil Şıvgın sonradan savcılığa verdiği ifadesinde Mustafa Özcan ve Altaylı’nın kendisinden Hablemitoğlu ile görüşmeleri için aracılık etmesini istediklerini anlattı. Şıvgın “Aracı olmamı istediler, kabul etmedim. Yapıya ilişkin Köstebek isimli kitabını yazıyordu. Bu kitabı engellemek istiyorlardı” dedi. Kimilerine göre Altaylı, cezaevinde yaşamını kaybeden Kâşif Kozinoğlu’nun MİT’ten tasfiye edilip hapse atıldığı sürecin de arkasındaki isimdi. MİT’teki FETÖ yapılanmasına yardımcı olduğu da bir başka iddia. Zaten MİT’te görev yapan bazı FETÖ mensuplarının yurtdışına kaçırılmasına ilişkin bir soruşturmada tutuklandı. 

Bu soruşturmada FETÖ’nün üst düzey bir çok ismiyle bağlantıları yaşandı. Sıkı bağlantıda olduğu bazı isimlerin de bazı siyasetçilerin en yakınındaki isimler olduğu belirlendi. Hakkındaki iddianameye göre Türkiye’de iktidarı devirmek için ‘halkı sokağa dökmek’ gerektiğine inanıyor ve FETÖ ile iş birliği halinde bu yönde faaliyetler yürütüyordu. Amerika’da da 2017’nin yaz aylarında bu hususta temaslar yapmış, üst düzey bir FETÖ yöneticisi ile görüşmüştü. Bu görüşmede ‘Halkın sokağa dökülmesi için ekonomik kriz şart, bunun içinde Türkiye’ye para akışı kesilmeli’ gibi ifadeler kullandığı anlatılıyor iddianamede.

Altaylı, Türkiye’nin Şangay İşbirliği Örgütü’ne yakınlaşmasından da rahatsız oldu. Bilgisayarından çıkan İngilizce bir mektupta muhatabını bu hususta ikazyor ve bu ikazyı da ‘saygıdeğer büyüklerim’ dediği Ruzi Nazar ve Duane Clarridge karşı taşıdığı ‘ahlaki sorumluğunun’ gereği olarak açıklıyor. Amerikan istihbaratının en ünlü isimlerinden olan ve bir dönem Türkiye’de de görev yapan ‘Karanlıklar Prensi’ lakaplı Clarridge Türkiye’de ve dünya çapında bir çok örtülü CIA operasyonlarının arkasındaki isim olarak bilinmekte.

Altaylı’nın Kavuncu ailesiyle akrabalığı annesiyle başlıyor. Kendi kız kardeşi de dayısının oğlu Orhan Kavuncu ile evli. Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın Altaylı üzerinden itham ettiği İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu da Orhan Kavuncu’nun oğlu…

Altaylı şu an hala cezaevinde… Adının etrafındaki olaylara dair tartışmalar ise sürdürmekte…

Kaynak: Hürriyet