‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları oldukça düşük’
‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına ‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’ başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. ‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’ isimli yazımızın ayrıntı kısmı.. ‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’ Anadolu...
‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına ‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’ başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. ‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’ isimli yazımızın ayrıntı kısmı..
‘Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük’
Anadolu Ajansı, Ankara Şehir Hastanesinin Kovid-19 yoğun bakım ünitesini görüntüledi.
Maske, koruyucu tulum ve gözlüklerini çıkarmadan hastalara müdahale eden sağlıkçılar, yoğun bakım ünitesinde gece gündüz demeden özveriyle çalışıyor.
Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Koordinatörü ve Sağlık Bakanlığı Korona virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, AA muhabirine yaptığı bilgilendirmede, Kovid-19 vakalarının çoğalmasıylaağır hasta sayısı ve yoğun bakımlardaki doluluk oranının da her geçen gün yükseldiğine dikkati çekti.
Kovid-19’la mücadele kapsamı içinde “kısmi kapanma” uygulamasının ilk haftasının geride kaldığına işaret eden Turan, kısıtlamaların üzerinden 10-15 gün geçmesiyle vakaların azalmaya başlamasını öngördüklerini dile getirdi.
Turan, kısmi kapanmanın olumlu etkilerinin görülmemesi, vakaların azalmaması durumunda daha ağır önlemler alınmak zorunda kalınacağının altını çizerek, “Çünkü bu sürdürülebilir bir zaman değil. Sağlık çalışanları yönünden da hiç kolay bir zaman değil. Bir senedir devam eden zamanda, arada yaşanan piklerle hem hastane hem de yoğun bakımlara, yoğun bir hasta akışı oluyor.” dedi.
“Kısmi kapanmayla en az yüzde 50 oranında azalmanın görülmesi lazım”
Günlük Kovid-19 vaka rakamının 60 bin civarında olduğunu hatırlatan Turan, “Kısmi kapanmayla 60 bin civarındaki vakaların, 30 binlerin altına indiğini görmemiz gerekir. Bu hem sağlık sistemini rahatlatır hem de kayıpların azalmasını sağlar. Ağır hasta sayısı azalır. Kısmi kapanmayla en az yüzde 50 oranında bir azalmanın görülmesi lazım.” diye konuştu.
“Tam kapanma mühim bir alternatif”
Turan, vaka rakamının düşmemesi durumunda “tam kapanma” olabileceğini altını çizerek, şöyle sürdü:
“Tam kapanma mühim bir alternatif. Çünkü hastaları kaybediyoruz ve çok zor bir zaman yaşıyoruz. Bu kadar ağır geçen bir zamanda olabilecek olan önlemler, ülkenin birden fazla farklı problemi de göz önünde bulundurularak alınıyor. Ama her zaman, sağlık tabii ki ön planda. O nedenle vaka sayılarında manalı azalmayı görmezsek daha ağır önlemlere doğru gidiş olacaktır.”
“Virüsün amacı doğada yaşamını sürdürmek”
Kovid-19’un toplumda bi hayli yayıldığına, ağır seyrettiğine ve genç yaş grubundakilerin hastalandığına dikkati çeken Turan, bu duruma ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bilindiği gibi korona virüs mutasyona uğradı. Virüsün amacı doğada yaşamını sürdürmek. Bu nedenle de bulaşıcılığını artırıyor, virülansını yani hastalık yapıcılığını artırmaya çalışıyor. Bu bir savaş gibi aslında, virüs mutasyona uğradıkça bu biçimde davranmaya devam edecek.
Toplumda sıklıkla gezen grup aslında 20-65 yaş içindekiler. Bu grup, toplumun hareketli grubu, işine gidenler, çalışanlar. Virüs onlar içinde daha çok yayılmayı sürdürüyor. 65 yaş ve üzerindekiler yüzde 75 oranında aşılandı. Aşılanmayan grubun hastalığı geçirmesi de çok ağır seyrediyor. O yüzden bunlarda özellikle aşılanmanın, mutant virüsün ortaya çıkışının ve toplumda hareketli olanların daha genç grup olmasının etkisi olduğunu düşünüyorum.”
“Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük”
Turan, aşının Kovid-19 ile karşılaşmadaki öneminin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Özellikle aşılamanın önemini başından beri vurguladık. Aşı virüse karşı en mühim silahımız. O yüzden aşılanmak şart. Aşılanmış bireylerin hastalanma oranları bi hayli düşük. Hastalansalar dahi hafif şiddette geçirmekteler. Ama aşılanmayan grup hastalığı çok ağır geçiriyor. Yoğun bakımlarımızda da aşılanmamış grupta ağır hastalık geçiren fazla sayıda kişi oluyor. O yüzden aşı sırası gelen herkesin aşılanmasını öneriyorum. Bir yoğun bakım hekimi olarak, aşıya karşı direncin kabul edilebilir olmadığını söylemek istiyorum. Çünkü yoğun bakımda, aşı olmamış ve ağır akciğer hasarıyla seyreden hastalarım var. Bunu mutlaka söylemek zorundayım. Lütfen aşılanın, aşıdan kaçmayalım, aşı bizi virüse karşı koruyacak en mühim silah.”
“Keşke hastaların nefes alabilmek için nasıl çırpındıklarını gösterebilsek”
Ankara Şehir Hastanesi yoğun bakım sorumlu hemşirelerinden Berna Aydoğan da çalıştığı ünitenin önceden genel yoğun bakım olarak hizmet verdiğini fakat vaka sayılarının çoğalmasıylaKovid-19 yoğun bakım haline getirildiğini dile getirdi.
Kovid-19 yoğun bakım ünitesine ziyaretçi kabul edemediklerini, bu sürecin hastalar için zorlu geçtiğini anlatan Aydoğan, şöyle konuştu:
“Çocuğunu, annesini, babasını, eşini, dostunu göremeden, burada elimizden kayıp giden hayatlar oluyor. Hastalar dışarıdan haber almak istiyor, dışarıdaki yakınları onlardan haber almak istiyor. Haftanın belli günlerinde doktorlarımız telefonla bilgi veriyor ama hasta yakınları yalnızca telefonla bilgi alabiliyorlar. Burada yatarken annesi kaybeden hastalarımız vardı. Çıktığında annesiyle görüşeceğini dile getiriyordu. Biz annesini kaybettiğini bilinmekte ama onu söyleyemiyoruz. Çünkü bu hastalıkta moral, motivasyon da çok mühim. Bundan dolayı hastaların moral ve motivasyonlarını düşürmemek için onlara pembe yalanlar söylemek zorunda kalıyoruz. Bir biçimde onların da bu süreci daha sorunsuz bir biçimde atlatmaları için çalışıyoruz.”
Aydoğan, hasta olmayan ve yoğun bakım ünitesini görmeyenlerin, orada yaşanılanları anlayamadığını düşündüğünü dile getirerek, “Keşke olanağımız olsa da bu hastalığa inanmayanlara veya hastalığı önemsemeyenlere yoğun bakımı gösterebilsek, hastaların burada nefes alabilmek için nasıl çırpındıklarını gösterebilsek.” dedi.
