Diyanet açıkladı: Orucu bozan ve bozmayan tedaviler, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına Diyanet açıkladı: Orucu bozan ve bozmayan tedaviler başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. Diyanet açıkladı: Orucu bozan ve bozmayan tedaviler isimli yazımızın ayrıntı kısmı..
Diyanet açıkladı: Orucu bozan ve bozmayan tedaviler
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “Aşı orucu bozmaz” açıklamasının
ardından Din İşleri Yüksek Kurulunca, konuyla alakalı yazılı açıklama yapıldı.
İslam’ın 5 temel esasından birisi olan orucun, tan yerinin beyazlığından, güneşin
batmasına kadar yeme, içme ve cinsel münasebetten uzak durarak ifa edilen bir
ibadet olduğu hatırlatıldı.
ORUCU BOZAN TEDAVİLER
Vücuda kan, serum vermenin yanında vitamin içerikli iğne, gıda ve keyif verici
enjeksiyon, su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan dışarıdan bir maddenin
vücuda verilmesiyle uygulanan endoskopi, kolonoskopi, bölgesel ve genel anestezi
yaptırmak, periton diyalizine girmek, damara serum verilerek hemodiyaliz yapılması
şeklinde uygulanan tedavi metotlarınin orucu bozduğu kayıt edildi.
ORUCA ZARAR VERMEYEN TEDAVİLER
Salgın hastalıklar için yapılan aşılar, ağrıyı dindiren iğneler, besleyici
içeriğe sahip olmayan sırf tedavi maksatlı iğneler, bölgesel anestezide kullanılan
vücudun belli bir yerini uyuşturmak için vurulan iğneler, hastaya herhangi bir
sıvı maddesi verilmeden hemodiyaliz yaptırmak, anjiyo ve biyopsi yaptırmak,
vücuda merhem sürmek, vücuda ilaçlı bant yapıştırmak şeklinde uygulanan tedavi
metotlarınin ise orucu bozmayacağı bildirildi.
Pakistan, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Tunus ve Kuveyt fetva meclislerince
de Covid-19 aşısı bağlamında meseleyi tekrar ele alıp aşının yeme ve içme manasına
gelmediği öne çıkartılarak, oruçlu iken aşı yaptırılabileceği ve bunun oruca
zarar vermediğini beyan ettikleri vurgulandı.
“KLASİK KAYNAKLARDA BİLGİ YOK”
Aşı ve iğnenin orucu bozup bozmayacağı huşunun naslarda yer almadığı gibi mezhep
imamları zamanında de aşı ve iğne yaptırma uygulaması bulunmadığından aşının
oruca etkisiyle alakalı doğrudan bir hükme klasik kaynaklarda rastlanmadığı belirtilerek,
şöyle denildi: “Bu bağlamda, iğnenin ve aşının orucu bozup bozmayacağının,
kullanış amacına ve gıda veya keyif verici olup olmamasına göre değerlendirilmesi
gerektiği ortaya çıkmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek
ve içmek manasına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Aşı da böyle olup, orucu
bozmaz. Lakin gıda yahut keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Hastaya serum
yahut kan verilmesi de aynı hükme tabi olup orucu bozar. Netice saygınlığıyla, Hanefi
mezhebinden İmam Ebü Yusuf ve İmam Muhammed’in görüşünü, bu doğrultuda Osmanlı’da
Fetvahane’nin verdiği fetvayı, öncedenki kararlarını ve aşı-iğne yaptırmanın
yeme-içme sayılıp sayılmaması hususunda uzman görüşlerini de dikkate alarak
Kurulumuz, 2005 senesinde besleyici yahut keyif verici mahiyette olmayan aşıların
orucu bozmayacağı hükmüne varmıştır.”