BTC - $95,617.00 -0.01%
ETH - $3,169.80 0.48%
USDT - $1.00 -0.03%
XRP - $2.23 -0.95%
BNB - $931.69 0.00%
SOL - $139.70 -0.48%
USDC - $1.00 -0.01%
TRX - $0.30 1.26%
STETH - $3,165.42 0.29%
DOGE - $0.16 -1.06%
ADA - $0.50 -1.49%
FIGR_HELOC - $1.03 -0.86%
WSTETH - $3,859.47 0.38%
WBTC - $95,519.00 -0.13%
ZEC - $716.70 11.12%
WBT - $52.75 -0.31%
WBETH - $3,428.52 0.35%
HYPE - $39.04 0.58%
BCH - $493.28 -2.00%
LINK - $14.03 -0.62%

Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı!

Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı!, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı! başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı! isimli yazımızın ayrıntı kısmı.. Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı! Ankara-Atina hattında gerçekleşen istikşafi görüşmelerin sonuncusu bugün Ankara’da yapıldı....

15 Nisan 2021 yayınlandı / 15 Nisan 2021 17:36 güncellendi
11 dk 37 sn 11 dk 37 sn okuma süresi
Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı!

Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı!, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı! başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı! isimli yazımızın ayrıntı kısmı..

Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı!

Ankara-Atina hattında gerçekleşen istikşafi görüşmelerin sonuncusu bugün Ankara’da yapıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Yunan mevkidaşı Nikos Dendias kritik görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çavuşoğlu’nun ılımlı mesajlarının ardından Dendias, Türkiye’ye yönelik ağır ithamlarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, ‘Dostum Niko’ diye hitap ettiği Dendias’ın bu tavrına ise gereken karşılığı verdi.

Bakan Çavuşoğlu’nun basın toplantısındaki açıklamaları şöyle:

Bugün gerçekleştirme hususunda gösterdiği anlayış için Niko’ya çok teşekkür ediyorum. Türkiye-Yunanistan içinde diyalog kanallarının canlandırılmasın olumlu buluyoruz. Atina’da da hem 62. istişareyi hem de iki bakanlık içinde siyasi istişareler toplantısı gerçekleştirdik.

Bu toplantıları son derece içten bir atmosferde gerçekleştirilmesinden tatminiyet duyuyorum. Sorunların iki komşu ve müttefik içinde diyalog yoluyla çözülebileceğine inanıyoruz. 3. taraflar üzerinden çözüm aramak doğru bir yaklaşım değildir.

KRİTİK DOĞU AKDENİZ MESAJI

Evet, Ege’de görüş ayrılıklarımız var. Doğu Akdeniz bağlamındaysa biz Türkiye olarak hakça paylaşımdan yana olduk. Ay sonunda Cenevre’de Kıbrıs konulu gayriresmi 5 + BM toplantısı yaşanacak. Bu Türkiye olarak bizim teklifimizdi.

Bugün Niko’yla da ay sonunda Cenevre’de buluşmak üzere teyitleştik. Herkesin bu toplantıya açık fikirlerle gelmesi mühim. Ticari ve ekonomik ilişkilerimize iki komşu ülke olarak önem veriyoruz.

Uçak seferlerinin başlamasını da mühim buluyoruz ama bunun yanı sıra sınır kapılarının da açılması ticaret yönünden mühimdir. TIR şoförlerimizin vize hususunda yaşadığı bazı sıkıntılar vardı. Bugün bu husustaki beklentilerimiz, isteklerimizi aktarma olanağımız oldu.

TERÖRE KARŞI ORTAK MÜCADELE VURGUSU

Terörle mücadele konusunu da içten bir biçimde ele aldık. Özellikle FETÖ, PKK, PYD, DHKP-C gibi terör örgütleriyle mücadelemizde daha etkin bir işbirliği görmek arzumuzdur.

Yasadışı göç konusu hem Türkiye’yi, hem Yunanistan’ı hem de AB’yi ilgilendiren bir sorun. 18 Mart Mutabakatı’nın güncellenmesi hususunda AB ile görüşüyoruz.

Bu insani konunun rekabet değil, iyi bir işbirliği alanı olması gerektiğine inanıyoruz. İkili konuları değerlendirirken hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da azınlıklarımız var. Azınlıklarımızın yaşadıkları poblemleri da gündemimize getirdik bugün.

Biz Türkiye olarak, özellikle AK Parti iktidara geldiğinden bu yana Rum vatandaşlarımızın poblemleri hususunda diyalog içinde birden fazla olumlu uygulamayı hayata geçirdik.

KAPAT [X]

Aynı yapıcı yaklaşımı Batı Trakya Türkleri dahil orada bulunan soydaşlarımız için bizim de beklememiz gayet doğaldır. Her iki ülkedeki azınlıkların huzur ve refah içinde olması bizlerin de yararınadır.

“DİYALOG KANALLARININ AÇIK TUTULMASI ÖNEMLİ”

Yunanistan’daki kültürel mirasımızın muhafaza edilmesina oldukça önem veriyoruz ve Osmanlı eserlerinin restorasyonuna hazırız. Niko Dendias çok sayıda eserin restorasyonu hususunda adımlar atıldığını dile getirdi.

Bizde de Rum Ortodoks eserleri var. Bu eserlerin restorasyonu hususunda işbirliği yapabiliriz. Biz koşulsuz olarak bu diyaloğu sürdürmek istiyoruz ve ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bugün önümüzdeki zamanda ilişkilerimizi geliştirmek için neler yapabileceğimizi görüştük.

Bizim karşılıklı ziyaretlerimizden sonra önderlerimizin de bir araya gelmesini arzu ediyoruz ve sayın Cumhurbaşkanımızın bu hususta son derece olumlu olduğunu dile getiriyoruz.

İlişkilerimizi daha iyiye götürme yönünden ve aramızdaki anlaşmazlıkların çatışma yoluyla değil, diyalog yoluyla çözülmesi için başlattığımız bu ziyareti olumlu buluyoruz. Hem Dendias hem Niko diyorum çünkü uzun senelerdır şahsi dostum 2003’ten bu yana. Dostum Niko’yu ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.

MİÇOTAKİS’TEN RAMAZAN AYI MESAJI

Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ın konuşması şöyle:

Başkan Sayın Erdoğan’a ve eski dostum sana teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu akşam beni iftar yemeğine davet ederek de beni onurlandırma vesilesiyle teşekkür etmek istiyorum. Sayın Başbakanımızın bütün Müslüman aleminin ramazan ayını kutladığı mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum. Miçotakis hükümeti din özgürlüğüne özel bir önem atfetmekte.

Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin açık ve içten bir ortamda son derece verimli olduğunu söyleyebilirim. Uzlaşamadığımız bütün konuları masaya yatırma fırsatı bulduk. İki ülke içinde iletişim kanallarının açık tutulması gerekli.

Türkiye de defaatle AB’ye kullanıcı hesabınin stratejik hedef olduğunu dile getirdi. İstikşafi görüşmelerin başlamasının, iki ülkenin bakanları içinde siyasi görüşmelerin başlamasını tatminiyetle karşılıyorum. Bugün bir çok ikili konuya değindik.

Dostum Mevlüt’le mutabık kaldık ki iki ülke içindeki işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirebiliriz. Ümit ediyoruz ki geçmiş senelerda var olan ekonomik işbirliğimizin daha da ileriye götürülmesi.

“TÜRKİYE İLE POZİTİF GÜNDEM İSTİYORUZ”

Biz Türkiye’yle pozitif bir gündem oluşturabileceğimize inanıyoruz ekonomik alanda. Aramızdaki ekonomik işbirliğini de geliştirerek Türk-Yunan ilişkilerindeki mevcut havayı iyi yönde geliştirebiliriz. Pandeminin sonunda iki ülke içindeki halkların ilişkilerini de yeniden tesis edebiliriz. Kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durmamız gerekiyor. Son zamanda ihlal eylemleri dramatik biçimde arttı ve bu eylemler ikili ortam oluşturulmasının önünde engel teşkil etmekte.

Ben dün Patrik’le görüşme fırsatı buldum ve bu görüşme sırasında Türkiye’deki Yunan azınlıklarının poblemlerinı dinleme fırsatı buldum. Yunanistan’da Müslüman azınlık var. Lozan Anlaşması’na göre buradaki azınlık Müslüman.

Ayrıca yapmış olduğumuz görüşmelerde yalan haber, kışkırtıcı söylemlerden uzak durulması çağrısında bulundum. Birçok bölgesel konuyu da ele aldık. Bunların başında Kıbrıs konusu var. Biz BM zirvesine bütün tarafların iyi niyetle gelmesini ümit ediyoruz.

“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYORUZ”

Türkiye – AB ilişkilerin de ele aldık görüşmemizde. Yunanistan Türkiye’nin AB kullanıcı hesabıni destekliyor. Komşu ülkeler olarak AB ailesinin bir parçası olmuş Türkiye’den fazla fazla şey kazanabiliriz. Türk halkının çoğunluğu ülkesinin AB’ye girmesini destekliyor. Bundan dolayı AB Konseyi’nde de altı çizildiği gibi vize serbestisi gibi mühim konuları ele almaya hazırız.

Biz bu hususta yapıcı bir tutum takındık fakat AB ilke ve değerlerine saygı duymak gerekir. Bu da bütün üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı duymaktan geçer. Bu çerçevede AB ikili bir yaklaşım benimsedi. Önlem alma ihtimali konseyin her zaman masasında yer alıyor.

Eğer Türkiye bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse önlem ihtimalleri tekrar gündeme gelecektir. Hem ikili ilişkilerimize hem de Türkiye’nin AB kullanıcı hesabıni etkileyen bir durum.

Bu ne iyi komşuluk ilişkileriyle bağdaşmakta ne de ülkeler arası hukuk ile. Türkiye BM Sözleşmesi’ni kabul etmiyor fakat bu anlaşma AB aracılığıyla onaylandığı için AB müktesebatının bir parçasını teşkil etmekte. Muhtıra AB Konseyi aracılığıyla kınandı.

Göçmen ve mülteci konusuyla alakalı olarak ise bunun AB ile Türkiye içinde bir konu olduğunu söylemek istiyorum. Mevlüt’le görüşmemizde gene bir anlaşma imzalanmasından bahsettik fakat hep yeni bir anlaşma imzalansa da bunun başarılı olabilmesi için gerekli eylemlerin yapılması ve irade gereklidir. Son zamanda mülteci konususun Türkiye aracılığıyla kullanılmasını da gündeme getirdim.

Biraz sonra yemekte de görüşeceğimiz gibi, her iki ülke de ülkeler arası hukuk temelinde ve BMGK çerçevesinde toprak bütünlüğünü, egemenliğinin ve bağımsızlığının korunarak poblemlerin çözümünden yana. Miçotakis hükümetinin görüşü bu biçimdedir ve ben bu görüşü Ankara’da ifade etme fırsatı buldum. Ümidimiz ilişkilerin daha da ileriye gitmesi yönünde. Bugün bir adım attık ve bunun halklarımızın menfaatine bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bugün bu mecradan sevgili dostum Mevlüt’ü Atina’veyavet ediyorum.

DENDİAS’IN AÇIKLAMASININ ARDINDAN BAKAN ÇAVUŞOĞLU’NDAN SERT ÇIKIŞ

Ben konuşmamda Yunanistan’ı itham edici bir söylemde bulunmadım ama ilk görüşmesinin daha pozitif bir atmosferde geçmesini bekliyordum. Ama kabul edilemez ithamlarda bulundu. Türkiye’nin Yunanistan’ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini dile getirdi. Bunu kabul etmemiz olabilecek değil.

Biz bu konularda görüş ayrılığımız var ve bundan sonra bu konuları kendi aramızda görüşmemiz hususunda mutabık kaldığımız halde ben bunun cevabını vermek durumunda kalırım. Biz Rum Ortodoks azınlığı Rum Ortodoks olarak kabul ediyoruz ama ‘Biz Türküz’ diyen azınlığı Türk olarak kabul etmemeniz insani değildir. Bunların Türk ismini kullanmasına müsaade etmiyorsunuz. Bunlar Rum Müslümanlar mı? Bunu böyle kabul etmek zorundasınız.

Anlaşmalar hususunda farklı düşünebiliriz, Libya’yla olan anlaşmalar. Lakin AB Komisyonu’nun bunu kınaması bir şey ifade etmez. AB’nin deniz yetki alanlarıyla alakalı bir rolü, yetkisi yoktur. Göç konusunu biz ne AB’ye ne Yunanistan’a karşı kullandık. Göç hususunda insani davrandık ve mutabakatı harfiyen uyguladık. Biz içeride bunları konuştuk ve dört yılda 80 bin insanı denize ittiğinizi konuştuk ama basının önünde konuşmadık. Ama buraya çıkıyorsunuz basının önünde mesaj vermek için böyle konuşuyorsunuz. Tüm bunlara rağmen Türkiye olarak 3. taraflar olmadan iki ülke içinde bu konularda görüş ayrılıklarımızı azaltmaya hazırız. Ama basının önünde ülkemi ağır bir biçimde itham edersiniz bunun da cevabını vermek durumundayım.

“AB ÜÇÜNCÜ TARAF DEĞİL”

Bakan Çavuşoğlu’nun tepki göstermesinin ardından Dendias tekrar sözü aldı ve şu ifadeleri kullandı:

Sanki Doğu Akdeniz’de hiçbir şey olmuyormuş gibi davranamam. Azınlıklar konusuyla alakalı olarak, Müslüman azınlık.. Bunu Lozan Anlaşması dile getiriyor, biz söylemiyoruz. Lozan Anlaşması yürürlükte ve sürdürmekte.

Avrupa muktesebatının bir parçası ve AB ülkeleri aracılığıyla onaylandı. Eğer Türkiye AB üyesi olmak istiyorsa kabul edecek. Göç konusuyla alakalı olarak… Şubat ve martta yaşanan olaylardan sonra Türkiye Yunanistan’dan şikayet etmemeliydi. Biz yeni bir sayfa açmak istiyoruz ama her tarafın yaptığı doğruları ve yanlışları tespit etmekle başlamalı. Yunanistan pozitif bir gündeme doğru ilerlemek istiyor Türkiye’yle. Lakin bu, bizim dış politikamızın geçerli görüşlerinin değişeceği manasına gelmiyor.

AB Komisyonu, AB 3. taraf değil. Biz AB üyesi bir ülkeyiz. Biz bu komisyonda bulunan ülkelerle aynı değerleri paylaşmak istedik. Yunanistan AB üyesi olduğu için son derece gururlu. Cevap verme fırsatı verdiğin için bir kere daha teşekkür etmek istiyorum.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU: SİLAHSIZLANDIRILMIŞ ADALARIN STATÜSÜNÜ DE İHLAL EDİYORSUNUZ

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Yunanistan içinde aşılması gereken bir çok sorunun olduğunu açıkladı ve Dendias’ın açıklamalarına şu yanıtı verdi:

Türkiye Doğu Akdeniz’de kendi tespit ettiği ve BM’ye kaydettirdiği kıta sahanlığı içinde faaliyetlerini sürdürmüştür. Hakça paylaşımdan, ülkeler arası hukuktan bahsediyoruz. Kendinize göre yorumlayabilirsiniz. Silahsızlandırılmış adaların statüsünü de ihlal ediyorsunuz. Ege konularında, hava sahası hususunda ve adaların silahsızlandırılmış statüsüyle alakalı konuları da hariç tutuyorsunuz, mahkemenin ytesirini bu anlamda tanımıyorsunuz. Karşılıklı suçlamalara girdiğimizde anlatacağımız çok şey var. Ama burada sorunlar iki ülke içinde.

Bunları çözmek için istikşafi görüşmeler başlatılmış. Bugün bu amaçla buraya geldik. Gerginliği sürdürmek istiyorsanız sürdürebilirsiniz, biz de sürdürürüz. Burada ikili biçimde bu konuları çözebiliriz. AB’nin ve diğer ülkelerin hangi amaçla bunu yaptığını bilinmekte. Size herhangi bir fayda sağlayamayacağını da görmüş oldunuz. Bizim arzumuz iki ülke olarak diyalog yoluyla çözmek.

Karşılıklı anlayış ve yaklaşım olursa bu meseleleri çözeriz, tek taraflı dayatmayla olmaz. Çözersek anca iki ülke olarak çözeriz, başkaları fakat silah satar.

 

 

Bu yazıya tepkin ne?

Yorum Ekle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON DAKİKA! Bakan Akar: Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 68’e yükseldi
05 Mayıs 2021

SON DAKİKA! Bakan Akar: Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 68’e yükseldi

Dostça başlayan toplantıda Dendias skandalı!

Bu Yazıyı Paylaş

Bize Ulaşın Bildirimler Giriş Yap
0