İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan 81 il valisiyle görüşme: Tam kapanma tedbirleri değerlendirildi!

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamı içinde, kısmi kapanma önlemlerinin vaka ve vefat sayıları üzerinde beklenen etkiyi yaratmamasıyla, dün yapılan Kabine toplamntısında, Bilim Kurulu üyelerinin önerileri ışığında ülke genelinde, 29 Nisan – 17 Mayıs tarihleri içinde, Ramazan Bayramı’nı da içine alacak tam kapanma uygulanmasına karar verildi.

Bunun üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tam kapanma zamanında uygulanacak önlemleri değerlendirmek üzere 81 il valisiyle telekonferans yöntemiyle toplantı gerçekleştirdi. Bakan Soylu, evden çalışan kamu personelinin de diğer vatandaşlar gibi kısıtlamalara tabi olduğunu altını çizerek, bu bireylerin “Görev Bildirim Formu”nu ve personel kartlarını gösterdikten sonra kontrol noktasından geçebileceklerini açıkladı.

“SALGIN SÜRECİNİ DÖRT ANA SÜREÇ ÜZERİNDE YÜRÜTTÜK”

Toplantıya, Bakanlık’taki Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nin (GAMER) toplantı salonundan katılan Soylu, söz konusu toplantıda tam kapanma ile alakalı genelge ve Kabine Toplantısı ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları ile ileriki zamanda nelerin yapıldığının değerlendirileceğini dile getirdi.

Soylu, toplantıda bunun bunun yanında 29 Nisan saat 19.00’da başlayıp 17 Mayıs saat 05.00’te sona erecek tam kapanma sürecinde üretim, imalat, tedarik, lojistik, orman, tarım ve sağlık sektörleriyle alakalı yürütülecek süreçlerin de ele alınacağını vurguladı.

Tam kapanmadan muafiyet sağlayacak grupları da bu toplantıda gözden geçireceklerini ifade eden Soylu, “Tabii çok uzun süredir bu musibetle hem dünya hem bizler mücadele ediyoruz. Mücadelenin bir çok ayağı var. Bu mühim ayaklarından bir tanesiyle de biz iştigal ediyoruz. En mühim ayağı da sağlık ayağı. Sizler de vilayetlerinizde Bilim Kurulunun aldığı kararlar, Sağlık Bakanlığının yaptığı tespitler ve değerlendirmeler, kabinede alınan kararlar, bunların genelgeye dönüştürülmesi ve sizlerle buluşması sürecini hep birlikte yönetiyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, pandemide gelinen nokta saygınlığıyla mart ayından bu yana nisan başında oldukça önemli yükselme ile yüz yüze kalındığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Bu uzun süredir dile getirdiğimiz ve ayakta tutmaya çalıştığımız ana parametrelerimizi etkilemeye ve oldukça önemli biçimde tehdit etmeye başladı. Bunlardan bir tanesi kamu düzeni ve kamu güvenliği idi. Bir tanesi sağlık sisteminin sürdürülebilirliğiydi. Bir tanesi tedarik, üretim ve imalat zincirinin aksamamasıydı. Bir tanesi de temizlik, maske, mesafe gibi sosyal izolasyon kaidelerina uyulmasıydı. Dört ana süreç üzerinde şimdiye kadar bunu yürüttük, yürütmeye sürdük.”

“GEVŞEMEYE SEBEBİYET TEŞKİL ETMEMEMİZ LAZIM”

Mart sonu, nisan başı saygınlığıyla vaka sayılarındaki aşırı yükselmenin, yeni birtakım önlemleri tüm paydaşlarla konuşarak almayı zaruret haline getirdiğini söyleyen Soylu, “Burada özellikle aralık ayında almış olduğumuz önlemlerle hakikaten fazla mühim bir düşüş yaşandı. Şimdi de 62 binli sayılardan 40 binli sayılara yönelik bir önceki kabine toplantısında aldığımız önlemler çerçevesinde düşüş yaşandı. Elbette ki bunları sürdürülebilir kılmak bizim için esastır.” dedi.

Bu sürecin tek ayaklı bir zaman olmadığına işaret eden Soylu, “Bir taraftan dünyayı ve dünyanın aldığı önlemleri takip ediyoruz. Hemen yanı başımızdaki Avrupa’yı ve aldığı önlemleri takip ediyoruz. Kısıtlamalarını, açılmalarını, kapanmalarını bütün bunları takip ediyoruz. Kendi içimizdeki bölgesel değişiklikları takip ediyoruz. Kendi içimizdeki sektörel değişiklikları takip ediyoruz.” diye konuştu.

Bakan Soylu, birtakım simülasyonlar yaptıklarını, bunun neticesinde da yüz yüze kalınan süreçlerin nasıl yönetilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmeleri ortaya koyduklarını anlattı.

Valilere hitabında çok mühim bir sürece girildiğini vurgulayan Soylu, “Bu sürecin önemi nerededir? Bu sürecin önemi, bu sürecin akabinde yaz geliyor. Tabii bir taraftan üretimimizin bu süreden etkilenmemesi lazım. Tedariğimizin etkilenmemesi gerekiyor. Sağlık sistemimize erişilebilirliğin etkilenmemesi gerekir. Aynı zamanda kamu düzeni ve güvenliğinin aynı anlayışla sürdürülmesi gerekir. Sosyal izolasyon dediğimiz maske, mesafe ve temizliğin sürdürülebilir olması gerekir. Burada da bir gevşemeye sebebiyet teşkil etmememiz lazım.” değerlendirmesini yaptı.

Milletin çok büyük fedakarlık yaptığını ve bunu gördüklerini söyleyen Soylu, tam kapanma sürecinde en büyük sorumluluğun kolluk kuvvetlerinin üzerinde bulunacağına işaret etti.

ŞEHİRLERE GİRİŞ – ÇIKIŞLARA SIKI KONTROL

Soylu, seyahat engellemesi olduğu için şehirlerin giriş ve çıkışında trafik, asayiş ve yetiştirilebilirse sağlık personellerinin görev yapacağını, bunu valilerin koordine edeceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Her şehre giriş çıkış ciddi biçimde kontrol altında olacak. Burada herhangi bir noksanlık istemiyoruz. Eğer burada bir kontrol olmazsa sürecin suistimali kolay bir şekilde olur. Şehirler içinde bazı noktalarda yine aynı personellerin kontrolü bizim açımızdan mühimdir. Yine en mühim meselelerden bir tanesi birtakım muafiyetlerin suistimalidir. Yani otel rezervasyonu yaptırıyormuş gibi yapıyor yola çıkıyor. Veya adeta bu söz ettiğimiz alanlardaki şirketlerde çalışıyormuş gibi yapıyor. Kendi güzergahının dışında bunu kendine ait bir muafiyet alanı gibi tanıyor. Millet fedakarlık yapıp evde otururken, birileri ellerine aldıkları bir kağıtla birlikte ‘şu şirkette çalışıyorum’ deyip bunu suistimal ediyor.”

“MARKETE GİDİYORUM DEYİP ÖZGÜRLÜK ALANI OLUŞTURUYORLAR”

Özel sağlık kuruluşlarından her gün geliştirilen randevular aracılığıyla de suistimalin gerçekleştirildiğine değinen Soylu, “Markete çıkıyorum, bakkala gidiyorum deyip güzergahın dışında kendine bir özgürlük alanı oluşturmaya çalışıyor. Ama şimdi burada topyekün bir millet olarak bu mücadeleyi yaptığımız için birbirimizin özellikle bu hususta yapmış olduğu fedakarlıkları da ortaya konulan kurallar çerçevesinde gözetmeliyiz. Bu da bize düşüyor. Valilerimize ve kolluk birimlerimize ve dostlarımıza düşüyor.” dedi.

KAMU ÇALIŞANLARINA ‘GÖREV BİLDİRİM FORMU’ UYGULAMASI

Bakan Soylu, geçmiş dönem uygulamalarının farklı olduğunun altını çizerek, şu bilgileri paylaşımı yaptı:

“15 gün önceki uygulamamız yani içinde olduğumuz uygulama, kısmi bir kapanma dönemiydi. Ona ait bir uygulama vardı ama şimdi yeni bir dönem geldi. Toplumumuzun büyük bir kesimi evinde kalacak, işinden yoksun olacak. Burada da yapmamız gereken mesele tamamen üretim, imalat, tedarik, lojistik, sağlık, tarım, orman ve güvenlik sektörünün dışında bu muafiyetlerin dışında asgari muafiyetlerdir. Misal verilecek olursa, kamu personeli evinden çalışıyor, yüzde 50’ye kadar kamu personelinin çalışması yöneticileri aracılığıyla değerlendirilecek.

Evden çalışanlar, kamu personeli olması halinde evden çalıştığı için vatandaşlarımızın diğer bölümü nasıl kısıtlamalara, tam kapanma kaidelerina uyuyorsa onlar da uyacaklar. Peki bu hususta bizim bir adımımız var mı? Elbette var. O da yarın akşam saygınlığıyla en geç perşembe sabah saygınlığıyla siz değerli okurlarımıza ulaştırılacak. Burada bir ‘Görev Bildirim Formu’ olacak. Bu bildirim formunu, kolluk güçlerimiz sorduğu zaman gösterecekler, kartını gösterecekler ve devam edecekler. Bu sorumluluk da orada bulunan amirlerinin.”

ÖNCEDEN BİLET ALANLARA KOLAYLIK SAĞLANACAK

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şehirler arası seyahat yapmak üzere öncedenden toplu ulaşım araçlarından kesilmiş bileti olanların da perşembe saat 19.00’dan sonra yapacakları seyahatler için izin belgesi almaları gerektiğini, bu bireylere kolaylık sağlanacağını dile getirdi.

Soylu, tam kapanma zamanında uygulanacak önlemleri değerlendirmek üzere 81 il valisiyle tele konferans yöntemiyle toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıya Bakanlık’taki Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinin (GAMER) toplantı salonundan katılan Soylu, sokağa çıkma kısıtlamalarında tanınacak muafiyetlerin tamamının, sektör, neden, güzergah ve zamanla ilişkili olduğunu dile getirdi.

Profesyonel site yöneticilerinin de istisna kapsamına alındığını ve bu bireylerin sorumluluklarındaki sitede gerekli kontrolleri yapacaklarını söyleyen Soylu, özellikle çocuk ve gençlerin, sitenin ortak kullanım alanlarında oyun oynamalarının bulaş riskini artırdığını ve buna dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı.

Bakan Soylu, boşluk kalan alanlarla ve anlaşılamayan konulara çok fazla sorulan sorularla açıklık getirileceğini dile getirdi.

ZİNCİR MARKET ÇALIŞANLARINA İZİN HAKKI

Kovid-19 önlemlerine ilişkin denetim sayılarında aylık 10 bin rakamına ulaşıldığını kaydeden Soylu, bu denetimlerde görünür olmayı sürdürmeleri gerektiğini ve denetimler sırasında personellerin vatandaşları önlemlere uymaları için yapacağı anonslarda yeni bir metin kullanılacağını kelimelerine ekledi.

Soylu, “Pazar günü zincir marketler ve süper marketler kapalı, bakkal, kasap, manavlar saat 10.00-17.00 içinde açık. Uzun zamandan beri zincir market ve süper marketler de mühim bir görev yapıyorlar, arz ortaya koyuyorlar. Onlar da bu kapanma zamanında bir gün izin kullanabilecek diye görülebilir.” diye konuştu.

Bugüne kadar ki gayretlerinden dolayı çalışma dostlarına teşekkür eden Soylu, meselelerinin nezaket ve nezahet meselesi olduğunu fakat bir taraftan da kaideleri uygulamakla yükümlü olduklarına değindi.

“MİLLETİMİZ VATANDAŞLIK GÖREVİNİ YAPIYOR, BİZ DE ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM”

Vatandaşların kendilerini anlayacağı temennisinde bulunan Soylu, kolluk kuvvetlerinin öte yandan Kovid-19 önlemleri denetiminde kendilerine verilen görevi yaparken diğer yandan terör, uyuşturucu, asayiş gibi alanlardaki çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü aktardı.

Soylu, bu sürede çok başarılı olunacağına, yazdan bu yana özlenen günlere kavuşulacağına, bireylerin sevdikleriyle çok daha sorunsuz bir ortamda buluşabileceğine inandığını yineledi.

Bu zamanda vali, kaymakam, jandarma, polis, sahil güvenlik, muhtar ve vefa sosyal destek grupları çalışanlarına büyük iş düştüğüne dikkati çeken Soylu, “Biz yüklendiğimiz yükü taşıyabilecek bir milletiz. Milletimiz vergi veriyor, vatandaşlık görevini yapıyor, zor günlerde kendilerine destek olalım, elimizden geleni yapalım. Biz bugünlerin memuruyuz, millet de bizim amirimizdir. Biz bunun bilincindeyiz. Biz milletin hizmetkarıyız vali, kaymakam, devletin personelleri olarak, millet de bizim patronumuzdur. Kuralları tasdik eden millettir kaideleri uygulamak zorunda olan da bizleriz. Bu dönemi de herhangi bir kamu düzeni ve güvenliğini aksatmasına sebebiyet vermeden geçireceğimize inanıyorum.” diye konuştu.

– Hasta bakıcılar da kısıtlamadan muaf

Bakan Soylu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Hasta bakıcılarının sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf tutulup tutulmayacaklarına ilişkin soru üzerine Soylu, “Bütün sağlık çalışanlarının, hasta bakıcılarının tabi ki ki muafiyeti var. Mesela koronavirüs hastası oluyor. Doğal olarak hastaneden eve taburcu oluyor. Orada onun hasta bakıcı aracılığıyla nasıl tedavi edileceğinin devam etmesi lazım. Yani bir nekahet dönemi var.” ifadelerini kullandı.

SEYAHAT İZİN BELGESİ ŞARTI

İçişleri Bakanı Soylu, toplu ulaşım araçlarının herhangi birinden önceden alınmış bileti bulunan vatandaşların akıbetine ilişkin soruya “Kesilmiş bileti olanlarla alakalı, perşembe saat 19.00’dan sonra bütün kurallara herkes uyacak. Yani seyahat izin belgesi alacaklar. Biz onların işlerini kolay bir hale getirirız. Ama eğer kurallarda ikilik ortaya koyarsak bu uygulama karmaşasına neden olur ki biz bu karmaşanın içinden çıkamayız. Otellerle alakalı de perşembe saat 19.00’a kadar yapılan rezervasyonlardan sahte olanları hariç geçerlidir. Onlar gittikten sonra dönebilirler mi? Elbette dönebilirler.” yanıtını verdi.

ÖZEL OKUL, KREŞ VE ANA OKULLARININ KAPATILMASI

Özel okul, özel kreş ve ana okullarının kapatılmasının ardından anne ve babası özel sektörde çalışanlar için bir düzenleme yapılıp yapılmayacağıyla alakalı soruyu Bakan Soylu, şöyle yanıtladı:

“Yüz yüze sınavlar iptal edildi. Bir tek sınav var. O da ÖSYM’nin Yabancı Dil Sınavı. Bu hususta ÖSYM ile konuşuldu. Onlar bu sınavı yapabilecekler. Çünkü onlar biliyorsunuz sınav sorularını hazırlamak için çok önceden kapanıyorlar. O işlemlerle alakalı kolaylık sağlayacağız. Bu bir istisna. Kreşlerle alakalı değerlendirmeyi hem Milli Eğitim Bakanlığımız hem de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla bir iki güne kadar yapacağız. Çünkü onlar bir karar verecekler. Onların vereceği karara yönelik biz de bir istisna ortaya koyacağız. Burada olabilecek olduğunca hareketliliği azaltmaya çalışıyoruz. Eğer bu hareketliliği, mobilizasyonu, istisnaları olabilecek olduğunca azaltırsak bu hepimizin faydasına.

Bazı gruplar var, ‘Bize de istisna yapın’ diyorlar. Bir önceki kısmi kısıtlama genelgemizde ‘kamuda çalışan ve 10 yaşından ufak çocuğu olanlara izin verilsin’ dedik. İşin o kısmını çözmüş olduk. Özel sektör çalışanlarının çocuklarını nereye bırakacaklarını da gözetmemiz lazım. O hususta dostlarımızla dün akşam da konuştuk. Bu hususta alakalı iki bakanlığımız herhangi bir tedbir ortaya koymadan bizim bir istisna ortaya koymamız tabi ki ki doğru olmaz. Biz çok az istisnayla bu dönemi aşalım istiyoruz.”