Abdulkerim Çevik öldürülmesinin ardından vatandaşlar internette araştırılmaya başlandı. Peki Abdulkerim Çevik kimdir? Kim öldürdü? Kaç yaşında vefat etti? Neden öldü?
ABLDULKERİM ÇEVİK KİMDİR?
Hazret namı ile maruf Şeyh Muhammed Diyaeddin’in (kuddise sırruhu) torunlarından Şeyh Ataullah’ın (kuddise sırruhu) evladlarından olan Seyda Abdulkerim Çevik, Bitlis İli Güroymak (Norşin) İlçesinde dünyaya gözlerini açtı.
6 yaşında başladığı ilk eğitim ile birlikte, Norşin’de çeşitli medreselerde amcası Şeyh Muhammed Hafid (kuddise sırruhu), Şeyh Mazhar (kuddise sırruhu), Şeyh Fedli (kuddise sırruhu), Mele Sabri, Horasanlı Mele Ebubekir gibi büyük âlimlerin yanında medrese eğitim hayatına başladı.
Medrese kitaplarının birçoğunu bu âlimlerin yanında okuduktan sonra, 1988 senesinden bu yana, Seyda Burhaneddin’in Başmüderrisliğini yaptığı Siirt/Tillo Medresesinde eğitim hayatına devam ederek 1991 senesinde ilim icazetini aldı.

İslam diniyle alakalı klasiklerin birçoğunu eğitim süreci içinde okuyan Abdülkerim Çevik, 1988 senesinden 1991 yılına kadar Siirt’in Tillo beldesinde Nakşibendi Tarikatı içindeki mühim bilginlerden eğitim aldı. Çevik ardından dini eğitim hayatına Bitlis’in Güroymak beldesinde Nakşibendi tarikatı içinde şeyh olarak kabul gören çeşitli isimlerin öncülüğünde sürdü. 2007 senesinde Nakşibendi Tarikatı aracılığıyla görevlendirilen Çevik, özellikle Bitlis ve etrafında dini konularla alakalı danışılan isimler içinde yer alıyordu.
Bunun yanında Abdulkerim Çevik, bunun yanı sıra Anadolu Üniversitesi İlahiyat ve Sosyoloji bölümleri mezunuydu.
ALDULKERİM ÇEVİK NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?
Bitlis’in Güroymak beldesinde, kanaat önderi Abdulkerim Çevik (50), uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Erentepe Mahallesi’ndeki Muhammed Hafit Efendi Mescidi’ne giden Y.Ş, burada görüştüğü Çevik’e silahla ateş açtı. Ağır yaralanan Çevik, ambulansla götürüldüğü Güroymak Devlet Hastanesi’nde müdahaleye rağmen kurtarılamadı.Yaşanan hadiseden sonra gözaltına alınan Y.Ş’nin üzerinde 3 ruhsatsız silah bulundu. Bitlis Valisi Oktay Çağatay ve İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar da hastaneye giderek olay ile ilgili bilgi aldı.
ALDULKERİM ÇEVİK NEDEN ÖLDÜ?
Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği (UMAD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdulvahap Ekinci, UMAD Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Abdulkerim Çevik’in, iki aile içindeki husumeti bittirmek isterken gerçekleşen bir silahlı saldırıyla yaşamını yitirdiğini dile getirdi.
Bitlis’in Güroymak İlçesi’nde katledilen Nakşibendi Şeyhi Abdülkerim Çevik’in (50) katil zanlısı Yakup Şeflekçi tutuklanırken olayın perde arkası da yaşandı. Şeyhin cenaze merasimine katılan AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Taşar, “Şeyh, genç yaşına rağmen bölgede çok bi hayli beğeni alan bir kişiydi. Yakup Şeflekçi (katil zanlısı) son iki yıla kadar kendi ticaretini yapan, işi gücü yerinde biri. Madde bağımlısı olunca işleri de kötüye gitmiş. Medreseye gelip gidiyor, Abdülkerim hocanın da talebesi olmuş. Öldürmeden önce ‘Bana da dua eder misin?’ diye dua istiyor ve tabancasını çıkarıp vuruyor” şeklinde konuştu.

Aynı zamanda şeyhin öğrencisi olan Şeflekçi’yle alakalı iki iddia yer alıyor. Ailesi, şeyhin arazi anlaşmazlığında hakemlik yaptığı için öldürüldüğünü belirtirken, AK Parti Bitlis Milletvekili Cemal Taşar da katil zanlısının babasının “Oğlum iki senedir madde bağımlısıydı” dediğini açıkladı.
Nakşibendi şeyhi Çevik’in 1999-2002 senelerı içinde Bitlis milletvekilliği yapan Yahya Çevik’in de amca oğlu olduğu yaşandı. Eski vekil Yahya Çevik de yaptığı bilgilendirmede “Burada büyük bir köy var, Yakup Şeflekçi de bu köyden. Arazi anlaşmazlığına düşünce Abdülkerim’den hakemlik yapmasını istemişler. Arazisi az tespit edilen taraf da olayı gerçekleştiriyor” diye konuştu.
KATİL ZANLISININ İFADESİ NASIL?
Yakup Şeflekçi ise polisteki ifadesinde Abdulkerim Çevik’i amcasını oğlunun borcu sebebiyle yaptığı arabuluculuk sırasında tanıdığını öne sürerek, “15 gün önce Abdulkerim Çevik’le iflas eden amcamın oğlu F.Ş.’nin 150 bin TL borcu için konuştuk. Bunun benden tahsil edileceğini dile getirdi. Lakin kabul etmedim. Daha sonra internetten paylaşımlarını inceledim. Paylaşımlardaki ikinci kelimenin şifreli olduğunu düşündüm. Bu şifrelerle bazı kesimlere mesaj gönderdiğini düşünmeye başladım.
Bu düşünce de hiç kafamdan gitmedi. Olayda kullanmış olduğum tabancayı da bir kamyoncudan 32 bin TL karşılığında satın aldım. Olay günü de öldürmeye karar verdim. Yanıma 3 silahı da aldım. Bulunduğu Eren Tepesi denen yere gittim. Yanına girdim. 150 bin TL muhabbeti hiç geçmedi. Ben girdiğimde tekti. Daha sonra birileri geldi yanına. O sırada aşağıya indim. Dışarıda bulunan türbeyi cep telefonumla kamerayla çektim. Aracıma girdim oturdum. Tekrar aklıma gelince de odaya tekrar girerek Abdulkerim Çevik’e ateş ettim. Sendeleyerek geliyordu bir kez daha ateş edip istasyona geldim” dedi.

SÜLEYMAN SOYLU’DAN MESAJ
Şeyh Abdülkerim Çevik’in ölümüyle alakalı sosyal platform hesabından paylaşım yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Çok hüzünlüyüm. Bir alimin ölümü, bir alemin ölümüdür. Bitlis Güroymak (Norşin) Medresesi Başmüderrisi Seyda Abdülkerim Çevik Allah’a yürüdü. Allah rahmet eylesin” ifadelerine yer verdi.
