Youtube kanalında Sedat Peker’le alakalı paylaşımlar yapan İrfan Aydın internettemerak edilmeye başlandı. Peki İrfan Aydın kimdir? 3. Göz Gazetesi sahibi İrfan Aydın nereli? Tüm araştırılanler haberimizin detay kısmında.
İRFAN AYDIN KİMDİR?
İrfan Aydın 1975 Trabzon Çaykara doğumludur. U.Ü. Ziraat Fakiütesi Seracılık ve Süs Bitkileri Bölüm Mezunudur .Bölgesel yayın yapan 3. Göz Gazetesinin sahibidir.
Bursa’nın Orhangazi beldesinde yayın yapan bir gazetenin sahibi İrfan Aydın’ın 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi sosyal platform hesabından yaptığı yayınlar üzerine onlarca kişi savcılığa suç açıklamasunda bulunmuştu.

Darbeye destek suçlaması ile gözaltına alınan İrfan Aydın çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. 15 Temmuz darbe girişimi ardından Orhangazi’de yayın yapan gazetenin sahibi İrfan Aydın’ın sosyal platform paylaşımları tepki çekmişti.
İrfan Aydın’ın darbe gecesi yazdığı ’Aylardır ikazyoruz. Nitekim ilk hamle yapıldı. Sadece N.Ç.nin değil birden çok birinin koltuğu kaydı.
Herkes sakin olsun ve dışarıda olmamaya çalışın’ şeklindeki paylaşımı en mühim suç delili olarak gösterilmişti. Darbe gecesi yaptığı paylaşımlar ve ardındanki ifadeleri sebebiyle çok sayıda bürokratın da aralarında olduğu 300 kişi savcılığa suç açıklamasunda bulunmuştu.
Yapılan incelemelerin ardından gözaltına alınan İrfan Aydın’nın darbeye destek suçlaması ifadesine başvurulmuştu. Emniyetteki ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilen İrfan Aydın tutuklanmıştı.

SEDAT PEKER’DEN İRFAN AYDIN’A CEVAP GELDİ
Kendisine ait YouTube kanalında Sedat Peker ile alakalı yayınlar yapan İrfan Aydın’a Sedat Peker’den yanıt geldi. Ergenekon kumpas davasında Silivri Cezaevi’nde yatan Peker kendisine “Fetö’nün Mafya İmamı” diyen İrfan Aydın’a YouTube kanalı üzerinden paylaşımı yaptığı bir videoyla yanıt verdi.
Kıymetli dostlarım önceden de dile getirdiğim üzere son 3 tane daha video yapıp bu konuyu kapatacağımı söylemiştim. Bugün “3. Göz” olarak Youtube’da yayın yapan televizyon kanalının sahibi ve orada bulunan gazeteci İrfan Aydın ile alakalı kendisinin deli saçması yorumlarıyla alakalı bir şeyler anlatmaya gayret edeceğim.

Kıymetli dostlarım, kıymetli kardeşlerim ben 16 yaşındayken bir psikiyatriste gitmiştim. Kendisine, kendi ruh dünyamın içindeki kargaşaları anlatmıştım. Bunun üzerine kendisi bana delilere verilen hapları vermişti. 2-3 gün içtiğimde bunun bana çok iyi gelmediğini anladım. Çünkü normal olan aklımızı da tamamen kaybetmiştik. Sonra kendimi hangi anlamda, hangi ruhsal hususta sıkıntıya oturtabileceğime çözüm bulmak için Freud’un psikanaliz temel ilkelerinden Abraham Maslow’un hümanist psikolojisine kadar yani en uçtaki iki kuram ve ortadaki tüm kuramları inceledim. Freud psikanaliz temel ilkelerinde kısaca sorunun üstüne giderek tedavinin Abraham Maslow da sorunun üzerine gitmeden bilinçaltının derinliklerine onu olumlu betimlemelerle göndererek bu biçimde bir tedavi yöntemini savunuyor. Bunların insanın ruh dünyasına açılımlarını, yorumlarını inceledim. Kıymetli kardeşlerim ben kendimi bu anlamda bir yerlere oturtabildim fakat Allah’a yemin olsun biraz sonra anlatacağım nedenlerle bu İrfan Aydın isimli arkadaşın ben psikolojik dünyasının bu betimlemelerin hiçbirine girdiğini anlayamadım, göremedim, bilemedim. Vallahi deli desem deli değil, akıllı desem vallahi akıllı da değil. Kendisi yayına başladığı zamanlarda, çok mühim yayına başladığı tarih, yayına başladığı tarihten 8-9 ay önce İstanbul Adliyesi’ne bir dilekçe veriliyor. Bu dilekçede kendisinin anlattığı, benim paylaşımı yaptığım tweetler ve diğer birkaç şey gösterilerek benim FETÖ’cü olduğum şikayeti yapılıyor. İstanbul Başsavcılığı’nda hala dilekçe durmakta. FETÖ bölümlerine bakan savcıların önünde.
Kıymetli dostlarım bu arkadaş bir başlıyor açıyor ‘Sedat Peker FG plakalı bir arabaya biniyordu. FG 01’miş bunun plakası. Bu da benim FETÖ’cülerin hiyerarşisi içinde konumumu anlatıyormuş, konumumun yüksekliğini gösteriyormuş. Kıymetli kardeşlerim 10 senedir cezaevindeydim. Anayasa mahkemesinin kararıyla tahliye edildim. Tabi ani bir tarih olduğu için dışarıda hazır bekleyen bir araba yok. İki tane çip, araç kiralama servislerinden kiraladık. 10-15 gün bunlara bindik. Daha sonra kendi arabamızı aldık ona binip sürdük. Bütün dünyayı velveleye verip FG plakalı arabaya biniyor, FG 01 diye. Kardeşim bu arabanın plakasını bir sorgulasana, bu arabanın benim mi yoksa kiralama şirketinden mi kiralanmış bunu bir görsene. Kiralama şirketinden olmasa da şimdi normal FG plakalı herkes FETÖ’cü diye nitelendirilebilir mi? İnsan psikolojisiyle alakalı en uç eserleri bile inceledim. Bu arkadaşı tarif eden bir şeyi yemin ediyorum bulamadım. Ben kendimi aykırı zannederdim, kendimi tanımlayabileceğim bilgilere eriştim. Bu arkadaşla alakalı inanın hiçbir yerde bir tarif yok.
Kıymetli dostlarım, kıymetli kardeşlerim, bu olayın hangi nedenlerle yazıldığını anlamak için internete girip baktığınızda zaten gözlemleyebilirsiniz. Lakin dedim ya yeni nesil. Ben bunu paylaşımı yaptığımda 10 yaşında olanlar 14 yaşında genç oldular, 14 yaşında olanlar 18 yaşında oldu. Onların bilinç altına benim ismimi karışık bir biçimde yerleştirmeye çalışıyorlar. Lakin kıymetli kardeşim el insaf, insanda biraz akıl olur, biraz izan olur, biraz mantık olur. Sen 26 kişilik ilk etkisiz hale getirilecekler listesinde olan kişiyi, tek sivil olan kişiyi FETÖ’cü yapacaksın. Ergenekon sanıklarının hepsine eziyet ettiler fakat onların içinde bir insana daha fazla eziyet ettiler. Beni annemin cenazesine göndermediler ve bunun gibi o kadar çok şey var ki. Hatta şu an ismi birden aklıma gelmedi. O dönem hürriyetin genel yayın yönetmeni. Daha sonra CHP’de millet vekili oldu. O beyefendinin bir köşe yazısı var. Ergenekon operasyonun ilk ateşi Sedat Peker’e yapılan Kelebek Operasyonuyla yapıldı. İlk 3 gün adı Avrasya operasyonuyken, daha ardından değiştirilip Kelebek Operasyonu oldu.