Mağdurların ‘Thodex’ paniği!, Memur sitemizde sizleri bilgi sahibi olmanızı adına Mağdurların ‘Thodex’ paniği! başlığı atarak konu ile ilgili bilgileri siz değerli okurlarımıza aktarıyoruz. Mağdurların ‘Thodex’ paniği! isimli yazımızın ayrıntı kısmı..
Mağdurların ‘Thodex’ paniği!
Milliyet’ten Elif
Altun’un haberine göre: Kripto para dünyası dev bir dolandırıcılık iddiasıyla
sarsıldı. Yüz binlerce yatırımcının kripto parasının olduğu kripto para borsası
Thodex’in bir anda işleme kapanmasının ardından kurucusu Faruk Fatih Özer’in
de 2 milyar dolarlık kripto parayla yurtdışına kaçtığı öne sürüldü.
Salı günü Arnavutluk’un başkenti Tiran’a giden Özer’den geriye 390 bini aşkın
mağdur ile İstanbul Havalimanı’ndan ayrılırken kameralara yansıyan fotoğrafı
kaldı. Özer ile ilgili suç açıklamasunda bulunan kripto para mağdurları, Özer’in
yakalanmasını istedi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da iddialar üzerine harekete geçerek Thodex
ile ilgili resen soruşturma başlattı. “Nitelikli dolandırıcılık” ve “suç örgütü
kurmak” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamı içinde şirketin Kadıköy’de merkezine
giden binada inceleme yaptı. İnternet sitesine iki gündür erişilemeyen borsanın
çalışanlarının ifadelerine başvurulduğu öğrenilirken, Thodex’in kurucusu Faruk
Fatih Özer’in, 20 Nisan Salı günü saat 19.50’de Tiran’a uçtuğu belirlendi.
Başsavcılık soruşturma kapsamı içinde arama, el koyma ve gizlilik kararı alındığı,
mağdur ve şirket çalışanlarının ifadelerinin İstanbul Siber Suçlarla Mücadele
Müdürlüğü’nde alındığını dile getirdi. MASAK da şirketin Türkiye’deki finansal kuruluşlarda
bulunan hesaplarına dün saygınlığıyla bloke konularak inceleme başlattı.
Şirket 21 Nisan’da “yeni bir ortak geleceği” gerekçesiyle işlemlerin kapatıldığını
ve bu sürecin 4-5 gün süreceğini duyurmuştu.
Dün İstanbul Adliyesi’nde “nitelikli dolandırıcılık” için suç açıklamasunda bulunuldu.
Mağdur avukat Abdullah Üsame Ceran dilekçesinde, çok sayıda vatandaşın çok ciddi
meblağlarda zarara uğraması ve birikimlerini kaybetme riskiyle yüz yüze
olduğunu altını çizerek, şüpheli ve varsa tespit edilecek diğer şüphelilerin taşınmazlarına,
her türlü hesaplarına el konularak şirkete kayyum atanılması istedi.
Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer, yazılı açıklamasında kaçmadığını savundu.
Özer, “Birkaç gün içinde Türkiye’ye dönüş yaparak adli makamlar ile işbirliği
içinde gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacağımı ve kullanıcıların mağduriyetinin
önlenmesi için elimden gelen gayreti göstereceğimi beyan ederim” dedi.
Özer şu iddialarda bulundu: “Ortaklık görüşmeleri sırasında mali ve dijital
veriler birlikte incelendiğinde şirket hesaplarında anormal bir dalgalanma tespit
edilmiştir.
Teknik ekibimiz bu araştırmayı yaparken kişiyim olarak yurt dışı yatırımcı ile
nihai görüşmeleri yapmak için 19.04.2021 tarihinde yurt dışına çıkmış bulunmaktayım.
700 bine yakın kullanıcımızın yalnızca 30 bine yakın bölümünde şüpheli durum söz
konusu olup bu bireylerin de platformdaki banka giriş bedellerinin karşılığı
şirket hesaplarında mevcuttur. Hiçbir aktif üyenin mağdur olmayacağını kamuoyuna
açıklamarum.”
Mağdurlardan suç açıklamasu
Mağdur Serkan Kılınç da avukatı Sinan Keskin aracılığıyla savcılığa suç açıklamasunda
bulundu. Dilekçede, Kılınç’ın zararının 160 bin TL olduğu belirtilerek, “Yıllarca
çalışarak elde ettiği birikimiyle yatırım yapmak isteyen müvekkil, 2017 senesinde
Faruk Fatih Özer aracılığıyla kurulan ve Thodex internet ortamında faaliyet gösteren
şirketten 150k adet BitTorret, 50k adet Holocoin, 15k adet Dogecoin, 3k adet
Stellar ve 7k adet Ripple kripto para almıştır. Müvekkilin almış olduğu kripto
para değerleri piyasadaki değişiklikler saklı kalmak kaydıyla hali hazırda 160
bin TL’dir” denildi.
Dilekçede, şirket sahibi şüpheli Faruk Fatih Özer’in aralarında Serkan Kılınç’ın
da olduğu hemen hemen 400 bin kişiden yatırım maksadıyla aldığı 2 milyar dolar
tutarındaki paraları uhdesine geçirerek yurtdışına kaçtığı altı çizildi. Dilekçede
şirket adresinde hali hazırda hiçbir yetkili bulunmadığı altı çizildi.
Söz konusu vakanın ülkenin belki de parasal hacmi en yüksek miktarda olan dolandırıcılık
eylemlerinden biri olduğu gösterilen dilekçede, “Böylesine büyük bir dolandırıcılık
eyleminin tek bir kişi aracılığıyla icra edilemeyeceği, suç eylemlerinin gerçekleştiği
şirket bünyesindeki yetkililerin de soruşturulması gerektiği, bu minvalde suç
örgütünün gündeme geleceği öngörülmektedir” denildi.