Samipaşazade Sezai Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç Yaşında, Nerede ve Nasıl Öldü?, biyografi bu kez siz değerli okurlarımıza Samipaşazade Sezai Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç Yaşında, Nerede ve Nasıl Öldü? başlığı altında geniş bir şekilde bilgiler verelim istedik.. Samipaşazade Sezai Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç Yaşında, Nerede ve Nasıl Öldü? yaşamı ile ilgili tüm detaylar..
Samipaşazade Sezai Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç Yaşında, Nerede ve Nasıl Öldü?
SAMİPAŞAZADE SEZAİ KİMDİR?
Doğum tarihi : ??.??.1860 Ölüm tarihi : 26.Nisan.1936
Samipaşazade Sezai kaç yaşında öldü : 76
Kilo & Boy :
Burcu :
Meslek : Yazar, Gazeteci
Samipaşazade Sezai doğum yeri : İstanbul
Ölüm yeri : İstanbul
SAMİPAŞAZADE SEZAİ BİYOGRAFİSİ
“Sergüzeşt” adlı romanı ve “Küçük Şeyler” adlı öyküsüyle Türk Edebiyatı’na mühim eserler vermiş yazarımızdır.
1860 senesinde İstanbul’da doğan Samipaşazade Sezai, devrin ileri gelenlerinden Abdurrahman Sami Paşa’nın oğluydu. Babasının konağında özel eğitim gördü. Yirmi yaşına kadar edebiyat hususunda eğitim aldı. 1880 senesinde ağabeyi Suphi Paşa’nın başında olduğu Evkaf Nezareti Mektub-i Kalemi’nde memur olarak işe başladı. 1874 senesinde “Kamer” adlı gazetede söylev türündeki ilk yazıları yayımlandı ve bu suretle adını açıkladı. Ardından 1879 senesinde 3 perdelik oyunu olan “Şir” kitap olarak basıldı.
Babasının ölümünden sonra Londra elçiliğine atanarak ikinci katiplik görevine atandı. 4 yıl İngiltere’de kalarak İngiliz ve Fransız Edebiyatı hususunda kendini geliştirdi. Ardından elçilikteki işinden istifa ederek İstanbul’a döndü ve İstişare Odası’nda memur olarak çalışmaya başladı. 1885 ile 1901 senelerı içinde bu görevine devam ederken öte yandan da edebiyat eğitim hayatına sürdü.
1889 senesinde ilk romanı “Sergüzeşt”i yazdıktan sonra göz hapsine alındığını düşünerek 1901 senesinde Paris’e gitti ve burada “Jön Türkler”e katıldı. 1908 senesinde Meşrutiyet ilan edilene kadar burada kaldı. Bu süre zarfında İttihat ve Terakki’nin Paris merkezinde görev aldı. İttihat ve Terakki’nin yayın organı olan “Şura-ı Ümmet” gazatesinde yazarlık yaptı. Yazdığı yazılar Abdülhamit II’in rejimini eleştiren yazılar oldu.
1908 senesinde İstanbul’a döndükten sonra ertesi yıl Madrid Büyükelçiliği’e atanarak oraya gönderildi. I. Dünya Savaşı’nın başlamasından sonra Madrid’ten ayrılarak İsviçre’ye geçti. Savaşın bitmesinden sonra 1921 senesinde emekli olarak İstanbul’a döndü.
Yaşamının son senelerında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararıyla kendisine “Hidamat-ı Vataniyye Tertibinden” maaş bağlandı. 26 Nisan 1936’da İstanbul’da vefat etti.
İlk ve onu üne kavuşturan romanı “Sergüzeşt”, Türk Edebiyatı’nın mühim eserleri içinde sayılmaktadır. Bir paşazade ile bir cariyenin aşk öyküsünü anlatan kitap, romantizmden gerçekçiliğe geçişin başarılı emsallarinden biri olmuştur. Namık Kemal ve Abdülhak Hamit Tarhan gibi yazarların etkisinde kalmış, Batı Edebiyatı’na yönelmiştir. Alphonse Daudet’den esinlenerek yazdığı kısa öykülerle batılı anlamda ilk gerçekçi ürünleri vermiştir.
Eserleri :
Següzeşt (1889), Küçük Şeyler (1892), Şir (Arslan) (1879), Rumuzu’l-Edeb(1900), İclal (1923)